Ve Eminim bu odadaki çoğu kişi aynı şeyi merak ediyor. | TED | وأنا واثق بأن الكثير من الأشخاص في هذه القاعة يتساءلون حول نفس السؤال. |
Eminim ki anneniz, ruhu şad olsun, onaylardı. | Open Subtitles | وأنا واثق بأن والدتك، رحمها الله ، كانت لتوافق |
Eminim yarına her şey kesinleşir. | Open Subtitles | وأنا واثق بأن كل هذا الأمر سيكون أكثر وضوحاً غداً. |
Eminim hepsinin de videoyu görmesini istemediği insanlar vardır ama yine de yapıyorlar. | Open Subtitles | وأنا واثق بأن جميعهم لديهم شخص لا يريدونه أن يرى أفلامهم ولكنهم انتجوها بأي حال |
Siz dürüstsünüz, ben de öyle. Ve hikayemi duyunca bunu göreceğinizden Eminim. | Open Subtitles | لديكِ النزاهة وأنا أيضاً وأنا واثق بأن متجري سيتحدث عن نفسه. |
Şundan Eminim ki, onun sebebi de sendin. | Open Subtitles | وأنا واثق بأن السبب بالنسبة لها هو أنت |
Eminim Mösyö Leclair size söylemiştir: kadın modası bu mağazanın kalbi. | Open Subtitles | وأنا واثق بأن السيد (لكلير) قد أخبركِ، أزياء الإناث في صميم هذا المتجر. |
Eminim Stephen'ın... paranormal kız arkadaşı da biliyordur. | Open Subtitles | وأنا واثق بأن خليلة (ستيفن) الخارقة تعرف أيضًا |
Eminim Paul'da konuşmamıştır. | Open Subtitles | وأنا واثق بأن (بول) لم يخبر أحد. |