Gerçek annem beni istemedi ve Sen de benden kurtulamadın mı? | Open Subtitles | اذن أمي الأصلية لم تكن تريدني وأنت لم تستطيعي التخلّص منّي؟ |
Sen de bu konu hakkında yalan söylememeliydin, değil mi? | Open Subtitles | وأنت لم يكن من المفترض أن تكذبي بشأنه أيضاً,أليس كذلك؟ |
Eğer saçımı kestirirsem ve sen farketmezsen bu umrumda olur mu? Hayır! | Open Subtitles | لو قمت بحلاقة شعري وأنت لم تلاحظي، لن أكترث بتاتاً، لن أكترث |
Ben hamileyim Ama sen ne kupon, ne spa günü ne domuz rosto, ne sürpriz ne eğlenceli bir şey yaptın benim için. | Open Subtitles | حسناً، أنا حبلى وأنت لم تعرض علي قسائم.. أو يوم في المنتجع أو خنزير مشوي أو مفاجئات أو أي من تلك الأشياء المرحة |
Bir saattir buradayım ve bana işime yarayabilecek hiçbir şey vermedin. | Open Subtitles | أنا هنا منذ ساعة وأنت لم تعطيني شيئًا واحدًا بوسعي إستخدامه |
- Sadece on dolar. - ve bana söylemeyecektin, değil mi? | Open Subtitles | انهم فقط عشرة دولارات- وأنت لم تخبرينى عنهم؟ |
Ve daha sonra zaman onu senden alır Ve hiç bir zaman yapamazsın. | Open Subtitles | ومن ثم يحصل على الوقت بعيدا عنك، وأنت لم تفعل. |
- Ellen... Bütün işi o yaptı ve sen hiç bir şey yapmadın. | Open Subtitles | لقد صممت قالب حلوى بأكمله، وأنت لم تفعل أي شيء |
Yani, salağın teki sahte ihbarlarda bulunuyor ve sen hiçbir bok yapamıyorsun. | Open Subtitles | إذن، فأحمق سحب المكالمات الهاتفية الخاصة بالمازح وأنت لم تتمكن من العثور عليه. |
Sen de geçtiğimiz altı ay benimle kalmak zorunda değildin. | Open Subtitles | وأنت لم يكن عليك البقاء بجواري في الأشهر الستة الماضية |
Bunu ilk etapta ben düşünmüştüm. Sen de "olamaz" demiştin. - 'Ölü adam fasilitesi' mi ne? | Open Subtitles | إسمع يا غاربر, لقد أخبرتك بهذا وأنت لم تقتنع, لقد قلت شيئا عن خاصية الرجل الميت |
Dün gece seninleydi ve Sen de bu sabah olman gereken yerde değildin. | Open Subtitles | لقد كانت معك البارحة وأنت لم تكن في مكانك المقرر هذا الصباح |
Sen de onun hiçbir şey yapmasına izin vermedin. Çalışmak, devriye atmak dışında. | Open Subtitles | وأنت لم تسمح لها من قبل أن تفعل شيئاً سوى العمل والدورية |
Evet, hepsini onlar aldı ve sen bunu benden duymadın. | Open Subtitles | أجل, لقد قضوا عليها جميعاً وأنت لم تسمع ذلك مني |
Sana her hafta 100.000 veriyorlar ve sen bankalara güvenmiyorsun. | Open Subtitles | يعطونك 100 ألف كل أسبوع، وأنت لم تعد تثق بالبنوك |
Bunu anlıyorum, gerçekten ama bir anlaşmamız vardı ve sen üzerine düşeni yapmadın. | Open Subtitles | أنا أقدر هذا ، فعلا لكن بيننا أتفاق وأنت لم تنفذ قسطك منه |
Koleksiyon eşyalarını gizlice azar azar depoya kaldırıyor ve sen fark etmedin. | Open Subtitles | كانت تقوم بنقل مقتنياتك سرًا للخزانة القليل بكل مرة، وأنت لم تلاحظ |
Bu oyunda oynaman için bütün fırsatları verdim sana. - Ama sen kullanmadın. | Open Subtitles | ولكني اعطيتك فرصه لتعود إلى المباراة وأنت لم ترغب بأخذها اي فرصه ؟ |
Pekala, paraya ihtiyacım vardı, Ama sen bana yardım etmiyordun. | Open Subtitles | حَسناً، إحتجتُ للمالَ، وأنت لم تُساعدُني. |
Lütfen. Ehliyet sınavım yarın ve bana hiçbir şey öğretmedin. | Open Subtitles | أرجوك اختباري في القيادة غدا وأنت لم تعلمني شيئا |
- Ve sende azıcık bile değişmedin... | Open Subtitles | أنت امرأة مذهلة وأنت لم تتغير أبداً |
Ayrıca sana bir çok şey verdim Ve hiç birini aşırı bulmadın. | Open Subtitles | وهناك الكثير مما قدّمته لك وأنت لم تجده مبالغُ به |
Sen doğduğunda annen de ben de çalışıyorduk sen hiç uyumuyordun, bu yüzden de Edie teyze sana bakmak için birkaç aylığına yanımıza taşındı. | Open Subtitles | بعد ولادتك , أمك و أنا كنا نعمل وأنت لم تنام , لذا العمة إيدي أنتقلت هنا |
Gecenin bir yarısı, kendini ranzasına asıyor ve sen hiçbir şey duymuyorsun? | Open Subtitles | الليلة الماضية ، ترك مهجعه وشنق نفسه وأنت لم تسمع شيئاً |