ويكيبيديا

    "وأنت لم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Sen de
        
    • ve sen
        
    • Ama sen
        
    • ve bana
        
    • - Ve
        
    • Ve hiç
        
    • sen hiç
        
    • sen hiçbir
        
    Gerçek annem beni istemedi ve Sen de benden kurtulamadın mı? Open Subtitles اذن أمي الأصلية لم تكن تريدني وأنت لم تستطيعي التخلّص منّي؟
    Sen de bu konu hakkında yalan söylememeliydin, değil mi? Open Subtitles وأنت لم يكن من المفترض أن تكذبي بشأنه أيضاً,أليس كذلك؟
    Eğer saçımı kestirirsem ve sen farketmezsen bu umrumda olur mu? Hayır! Open Subtitles لو قمت بحلاقة شعري وأنت لم تلاحظي، لن أكترث بتاتاً، لن أكترث
    Ben hamileyim Ama sen ne kupon, ne spa günü ne domuz rosto, ne sürpriz ne eğlenceli bir şey yaptın benim için. Open Subtitles حسناً، أنا حبلى وأنت لم تعرض علي قسائم.. أو يوم في المنتجع أو خنزير مشوي أو مفاجئات أو أي من تلك الأشياء المرحة
    Bir saattir buradayım ve bana işime yarayabilecek hiçbir şey vermedin. Open Subtitles أنا هنا منذ ساعة وأنت لم تعطيني شيئًا واحدًا بوسعي إستخدامه
    - Sadece on dolar. - ve bana söylemeyecektin, değil mi? Open Subtitles انهم فقط عشرة دولارات- وأنت لم تخبرينى عنهم؟
    Ve daha sonra zaman onu senden alır Ve hiç bir zaman yapamazsın. Open Subtitles ومن ثم يحصل على الوقت بعيدا عنك، وأنت لم تفعل.
    - Ellen... Bütün işi o yaptı ve sen hiç bir şey yapmadın. Open Subtitles لقد صممت قالب حلوى بأكمله، وأنت لم تفعل أي شيء
    Yani, salağın teki sahte ihbarlarda bulunuyor ve sen hiçbir bok yapamıyorsun. Open Subtitles إذن، فأحمق سحب المكالمات الهاتفية الخاصة بالمازح وأنت لم تتمكن من العثور عليه.
    Sen de geçtiğimiz altı ay benimle kalmak zorunda değildin. Open Subtitles وأنت لم يكن عليك البقاء بجواري في الأشهر الستة الماضية
    Bunu ilk etapta ben düşünmüştüm. Sen de "olamaz" demiştin. - 'Ölü adam fasilitesi' mi ne? Open Subtitles إسمع يا غاربر, لقد أخبرتك بهذا وأنت لم تقتنع, لقد قلت شيئا عن خاصية الرجل الميت
    Dün gece seninleydi ve Sen de bu sabah olman gereken yerde değildin. Open Subtitles لقد كانت معك البارحة وأنت لم تكن في مكانك المقرر هذا الصباح
    Sen de onun hiçbir şey yapmasına izin vermedin. Çalışmak, devriye atmak dışında. Open Subtitles وأنت لم تسمح لها من قبل أن تفعل شيئاً سوى العمل والدورية
    Evet, hepsini onlar aldı ve sen bunu benden duymadın. Open Subtitles أجل, لقد قضوا عليها جميعاً وأنت لم تسمع ذلك مني
    Sana her hafta 100.000 veriyorlar ve sen bankalara güvenmiyorsun. Open Subtitles يعطونك 100 ألف كل أسبوع، وأنت لم تعد تثق بالبنوك
    Bunu anlıyorum, gerçekten ama bir anlaşmamız vardı ve sen üzerine düşeni yapmadın. Open Subtitles أنا أقدر هذا ، فعلا لكن بيننا أتفاق وأنت لم تنفذ قسطك منه
    Koleksiyon eşyalarını gizlice azar azar depoya kaldırıyor ve sen fark etmedin. Open Subtitles كانت تقوم بنقل مقتنياتك سرًا للخزانة القليل بكل مرة، وأنت لم تلاحظ
    Bu oyunda oynaman için bütün fırsatları verdim sana. - Ama sen kullanmadın. Open Subtitles ولكني اعطيتك فرصه لتعود إلى المباراة وأنت لم ترغب بأخذها اي فرصه ؟
    Pekala, paraya ihtiyacım vardı, Ama sen bana yardım etmiyordun. Open Subtitles حَسناً، إحتجتُ للمالَ، وأنت لم تُساعدُني.
    Lütfen. Ehliyet sınavım yarın ve bana hiçbir şey öğretmedin. Open Subtitles أرجوك اختباري في القيادة غدا وأنت لم تعلمني شيئا
    - Ve sende azıcık bile değişmedin... Open Subtitles أنت امرأة مذهلة وأنت لم تتغير أبداً
    Ayrıca sana bir çok şey verdim Ve hiç birini aşırı bulmadın. Open Subtitles وهناك الكثير مما قدّمته لك وأنت لم تجده مبالغُ به
    Sen doğduğunda annen de ben de çalışıyorduk sen hiç uyumuyordun, bu yüzden de Edie teyze sana bakmak için birkaç aylığına yanımıza taşındı. Open Subtitles بعد ولادتك , أمك و أنا كنا نعمل وأنت لم تنام , لذا العمة إيدي أنتقلت هنا
    Gecenin bir yarısı, kendini ranzasına asıyor ve sen hiçbir şey duymuyorsun? Open Subtitles الليلة الماضية ، ترك مهجعه وشنق نفسه وأنت لم تسمع شيئاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد