Dürüst olalım; silahlı bir soyguncuyu vurdu ve oradakilerin hayatını kurtardı. | Open Subtitles | مع ذلك وحتى أكون عادلاً هو أطلق النار على لص مسلّح وأنقذ حياة أناس |
Bunları gören Bonica, stajyeri itip, kadının hava yolunu açtı, karısıyla, doğmamış kızının hayatını kurtardı. | TED | بونيكا الذي كان يشاهد كل هذا قام بدفع الطبيب المتدرب بعيدًا عن طريقه وقام بتنقية مسار الهواء لها وأنقذ حياة زوجته وابنته التي لم تولد بعد |
Bu şehre hizmet ederken öldü kendi yeleğini verip Baş komiser Colvin'in hayatını kurtardı. | Open Subtitles | لقد مات وهو يخدم المدينة فهو تنازل عن سترته وأنقذ حياة المشرفة (كولفين). |
Adamın biri kadının koluna vurup başkanın hayatını kurtarmıştı. | Open Subtitles | إلاّ أن شاب ما أمسك ذراعها وأنقذ حياة الرئيس... |
Kleitus? Kleitus Makedonya süvari sınıfının lideriydi. Bir savaşta İskender'in hayatını kurtarmıştı. | Open Subtitles | كلايتوس) كان قائد الفرسان المقدونيين) وأنقذ حياة الإسكندر من قبل في المعارك |
Volkan yerde parçalandı ve Harry'nin hayatını kurtardı. | Open Subtitles | البركان أخذ جزءً من الصدمة (وأنقذ حياة (هاري |
Ve Bay. Vishwas Rao'nun hayatını kurtardı. | Open Subtitles | وأنقذ حياة السيد/ فيشواس راو |