Bu iyi bir şey değil ve verimsiz yanmadan kaynaklanıyor, yanmanın kendisinden değil. | TED | إنه ليس شئ جيد، وأنه من الإحتراق غير الفعال، وليس من الإحتراق نفسه. |
ve sinirli çalışanlarla parti ya da hükümet yönetmek imkansızdır. | Open Subtitles | وأنه من المستحيل لتشغيل حزب أو الحكومة مع العمال بالضيق. |
ve eğlence camiasında müttefiklerimiz olduğunu bilmek çok güzel bir şey. | Open Subtitles | وأنه من الجيد أن نعرف أن لدينا الناس في مجتمع الترفيه. |
Aşağı inerseniz, geniş bir itici kuvvet alanına sahip olursunuz. Yukarı çıkarsanız, kanatlar o kadar geniş değil, ve kalkması daha kolay. | TED | حتى إذا ذهبت إلى أسفل، لديك مساحة كبيرة من الدفع. وإذا صعدت، الأجنحة ليست كبيرة ، وأنه من الأسهل الصعود. |
Çindeki fabrikalar acımasız ve zalim ve şüphesiz ki bunun temel sebebi bizim ucuz mallara olan tutkumuz. | TED | اُتخذت كمسلمة به أن المصانع الصينية قمعية، وأنه من رغبتنا في السلع الرخيصة التي تجعل منهم ذلك. |
Beş kıtayı temsilen beş kadın, ve üç Olimpiyat altın madalyası sahibi. | TED | وأن هناك خمسة نساء يمثلن خمس قارات وأنه من بيننا ثلاث نساء حاملات ميداليات أولمبية ذهبية |
Bütün düşünebildiğim dışarıdaki canavarlardı... ve onlardan birinin gelip kızımın masumiyetini çalabileceğiydi. | Open Subtitles | كل ما كنت أظن فيه هم تلكم الوحوش بالخارج وأنه من الممكن أن يأتي أحدهم ويسرق براءتها |
3 ismi var ve sanırım boston dan olmalı. | Open Subtitles | الذى له ثلاث أسماء لذا لابد وأنه من بوسطن |
Walter ve Steven, Simon'un arkadaşlarına çok güvendiğini söyledi ve... heyeti avucunun içinde tuttuğunu ve Simon'un parasını bizim yönetmemizin Vakıf adına daha iyi olacağını söyledi. | Open Subtitles | والتر وستيفن قالا ذلك كان سايمون يثق بأصدقائه أكثر من اللازم وأنه يتحكم تماماً بمجلس الأمناء وأنه من صالح المؤسسة |
ve evden her ayrılışlarında üstünde kondom taşımaları çok önemli. | Open Subtitles | وأنه من الضروري جداً الإحتفاظ بواقي ذكري في كل مرة يغادرون المنزل |
Bunca yıl içinde birisini tanırsınız ve onları bir gün için bile olsa tanıdığınız için ne kadar şanslı olduğunuzu kolayca unutursunuz. | Open Subtitles | عندما تعرف شخصا منذ سنوات وأنه من السهل أن ينسى انك كنت محظوظ بما فيه الكفاية لتعرفه وحتى ولو ليوم واحد |
ve Bowie'nin annesinin dolabından ilk kez bir pantolon-etek çalmasından çok öncesinde elbiseler giydiğini. | Open Subtitles | وأنه من ابتكر ارتداء الثياب الطويلة قبل ان يسرقها بـووي |
ve onun verilen cezasını çekeceğini? | Open Subtitles | وأنه من المؤكد أن يعود لقضاء فترة عقوبته؟ |
Luci'nin senin için bir kardeş gibi olduğunu .ve onu korumanın senin işin olduğunu söyledin. | Open Subtitles | قال لكم ان لوسي كانت مثل أخت لك وأنه من وظيفتك لحمايتها. |
ve bu belgede, bu cinayetten kimin kazanç sağlayacağının izleri var. | Open Subtitles | وأنه من هذه الوثائق يمكن معرفة المستفيدون من هكذا فعل |
Hamileliğinin 3. ve 6. ayları arasında... azmış bir kedi gibi hissetmen tamamen normal. | Open Subtitles | وأنه من الطبيعي تماما أن يكون مثل القط في الحرارة خلال الربع الثاني. |
Bunun haksız gözüktüğünün farkındayım ve oturduğun yerden bunun zor göründüğünü de biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو غير عادل وأنه من الصعب بالنسبة لك لترى المكان الذي تجلس به |
Kadın olduğumu ve onları sevmem gerektiğini biliyorum ama çiçeklerden hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | أعلم أني امرأة وأنه من المفترض أن أحبهم ولكن لا توجد لديَّ أدنى فكرة عن الزهور |
Korumalardan birini öldürdü ve bunun için asılabilir. | Open Subtitles | قتلت أحدى حُراسه، وأنه من حقه ان يتم شنقها لفعلتها |
Bir beyefendi öptüğünü dile getirmez, ama ben beyefendi değilim, ve bir kadını arkadan öpmek epey zormuş. | Open Subtitles | جنتلمان لا قبلة واقول، ولكن أنا لا نبيلا، وأنه من الصعب لتقبيل امرأة من الخلف. |