Aşağı iniyorum, içkimi bitirip, onu arabasına götüreceğim ve yarım saat içinde geri otele gideceğim. | Open Subtitles | سأنزل، وأنهي شرابي وأوصلها حتي سيارتها وأعود للفندق خلال نصف ساعة |
ve ben -- benim onu bugün almam gerekiyordu ona süpriz yapmak için okula ben getirecektim. | Open Subtitles | أنــا يجـب أن آخذ إبنتي الصبـاح وأوصلها للمدرسـة لِأفـاجئهـا |
Belkide katil cesedi tepenin yukarısına çıkarmak istiyoru ve yapamayacağını fark etti. | Open Subtitles | ربّما حاول القاتل أخذ الجثة إلى أعلى التل وأوصلها للمُنحدر وأدرك أنّ ذلك لن يحدث. |
İstasyona gidiyordu ve giderken onu da Bay Stoddard'ın evine bıraktı. | Open Subtitles | كان في طريقه للمحطة، وأوصلها لمنزل السيد "ستودارد" |
Nakliyatların birisini kaçıracağım ve sana teslim edeceğim. | Open Subtitles | "سأقوم بالإستيلاء على إحدى شحناتهم، وأوصلها إليك" |
Biz ağıllara yaklaşır yaklaşmaz karımı al ve en hızlı biçimde kasabadan götür. | Open Subtitles | بمجرد أن نقترب من حظائر الماشية خذ (اليس) وأوصلها إلى البلدة بأقصى سرعة ممكنة |
Onları paketler ve yarın teslim ederim. | Open Subtitles | سأغلفها وأوصلها لك غداً |
Tonray, Kopya çıktısını al. ve hemen basındaki dostlarımıza uçur. | Open Subtitles | (تونراي)، اطبع نسخاً متعددة وأوصلها إلى أصدقائنا بالصحافة |
Taksinin parasını kredi kartıyla ödemiş ve taksici onu Mandy öldürülmeden önce dairesinin önünde bırakmış. | Open Subtitles | لقد دفعت لسيّارة أجرة ببطاقة إئتمانيّة، وأوصلها السائق لشقتها قبل قتل (ماندي). |
Lafayette Baker'ın dedektiflerinden olan James Wardell tek cam levhayı alır ve Lafayette Baker'a götürür. | Open Subtitles | جيمسارديل)،واحدةمن) المحققين أخذلوحزجاجيواحد وأوصلها (إلى (لافييه بيكر |
Tom Branson modern dünyanın dalgalı denizlerinde Downton'ı kontrol etmemize yardım etti ve şimdi bulunduğu iyi yere getirdi. | Open Subtitles | (توم برانسن) ساعد داونتن على اجتياز الأمواج المتلاطمة للعالم المعاصر وأوصلها للمستوى الممتاز التي هي عليه اليوم |
- Sen arabayı al ve onu eve götür. | Open Subtitles | خذ السيارة وأوصلها إلي المنزل |