3 yıldır program dışı, ilaçsız, ilk nesil ve hala faal. | Open Subtitles | ثلاثة أعوام خارج البرنامج، بلا منشّطات وأوّل جيله وما يزال بارعاً. |
İşte orada, ilk kez güneşin doğuşunu ve batışını birlikte seyretmişler. | Open Subtitles | كانوا هناك حيثُ تشاركوا أوّل شروق لهم وأوّل غروب لهم. |
ve ilk oyunumuz o cesetleri teşhis etmek olacak. | Open Subtitles | وأوّل تحرّكاتنا هي تحديد هويّات تلك الجثث |
Burada bir takımız. İlk hamlemiz, kurbanların kimliğini tespit etmek olacak. | Open Subtitles | نحن فريق، وأوّل تحرّكاتنا هي تحديد هويّات تلك الجثث |
Seni deliler gibi seviyorum. Yarışmayı kazandım ve ilk iş gözlerim seni aradı ama orada değildin. | Open Subtitles | لقد ظفرتُ بالجراحةِ المنفردة وأوّل ما فعلتُهُ كانَ أن بحثتُ عنكِ، ولم تكوني هناك |
Önceleri kalktığında ilk baktığın şey mesaj veya mail gelip gelmediğidir. Gelmiştir ve seni bekliyordur. | Open Subtitles | تلك الأيام التي تستيقظين فيها وأوّل شيء تفعلينه هو التحقق من رسائلك التي تنتظرك؟ |
ve bu filmi duyduğum ilk sefer, On beş dakika önce gelen Bir telefon çağrısı oldu. | Open Subtitles | وأوّل مرّة سمعتُ فيها عن هذا الفيلم من إتّصال هاتفي تلقيته قبل 15 دقيقة |
Aşağıdaki tüm şeytanları yeryüzüne salıyor. İlk çıkanlar buraya ulaştı bile. | Open Subtitles | إنّها تفرّغ كافّة شياطينها بالأرض، وأوّل شيطان قدّ جاء بالفعل. |
Çünkü sen annesisin ve bu kreşteki ilk günü hem de senin tekrar işe başlamanın ilk günü. | Open Subtitles | أجل، لأنّك أمّها، صحيح، وهو أوّل يوم لها بمركز الأطفال، وأوّل يوم لعودتُكِ إلى العمل. |
Cücelerin yeni yılının başlangıcı, sonbaharın son ayı ve kışın ilk güneşinin gökte birlikte göründüğü gün. | Open Subtitles | ،إنّه بداية السّنة الجديدة عند الأقزام عندما يظهر آخر قمر للخريف وأوّل شمس للشّتاء معًا في السّماء |
Hangi çocuk yarım milyon dolar çalar ve yaptığı ilk iş yeni kıyafetler almak olur? | Open Subtitles | أيّ نوع من الأطفال يسرقان نصف ميلون دولار، وأوّل ما يفعلانه هُو شراء ملابس جديدة؟ |
İşte orada, ilk kez güneşin doğuşunu ve batışını birlikte seyretmişler. | Open Subtitles | كانوا هناك حيثُ تشاركوا أوّل شروق لهم وأوّل غروب لهم. |
Bunun için yapılacak ilk şey sana kendini korumayı öğretmek. | Open Subtitles | وأوّل شيء سأفعله أن أعلمك كيفية حماية نفسكِ |
Beni o cehennemden kurtardın ve beni geri getirdiğin ilk yer burası mı? | Open Subtitles | أنقذتموني من ذلك السجن المفزع وأوّل مكان تعيدونني إليه هنا؟ |
Sense terkedilmiş bir bebeği bulduğun gibi, ilk iş olarak eve getirdin. | Open Subtitles | وأنتَتجدطفلًامهجورًا.. وأوّل ما يخطر ببالك هو أن تجلبه للمنزل |
ve onunla ilk oynama şansımızı finallerde kazanacağız. | Open Subtitles | وأوّل فرصة سيتسنّى لنا اللعب معها ستكون في النهائيّات. |
İlk hamlemiz polis araçlarını durdurmak için at savunmasıydı. | Open Subtitles | وأوّل حركاتنا كانت حاجز الفرس لقطع طريق سيّارات الشرطة. |
Kan dolaşımına ve solunumda ortaya çıkan karbon monoksite gelen sivrisinekler. | Open Subtitles | البعوض يَجْذبُ إلى الدمِّ الذائِعِ وأوّل أكسيد الكاربون مِنْ تنفّس، |