Babası çenesini kapatmazdı ama oğlu dilsiz. | Open Subtitles | كان أبوه لا يكف عن الكلام وإبنه أخرس، يا للعدالة |
Baba ve oğlu acil servis olay yerine ulaştığında ölmüştü. | Open Subtitles | الأبّ وإبنه كانا ميتين عندما وصل الإسعاف. |
Bir baba ve on yaşındaki oğlu, dün sabah çocukların oyun oynadığı bu alanda bir insan kolu bularak, dehşet verici bir keşif yaptılar. | Open Subtitles | قدّم أبّ وإبنه بعمر عشر سنوات إكتشاف مرعب هنا صباح أمس. عندما وجدوا ذراع إنسان، في مكان لعب الأطفال أحياناً. |
Baba oğul konuşması yapmanın bu sefer yardımcı olacağını da sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن حديثاً آخر بين الأب وإبنه قد ينفع هذه المرة |
Belgrad'a varınca kışla kapanmışsa hem muavini hem de oğlunu öldüreceğim! | Open Subtitles | سأقتل المحصل وإبنه إن أغلقت معسكرات الجيش في بلغراد قبل أن نصل |
Birkaç kere, tam Mahmut ve oğlunun geçtiği noktadan cephe hattını geçtim. | TED | عبرت مرتين الخط الأمامي في عين المكان الذي كان يعبره محمود وإبنه. |
Kali ve en büyük oğlu, timsahların musallat olduğu suları geçiyor. | Open Subtitles | عمي كالي وإبنه الضخم يعبرون المياه التي تعج بالتماسيح |
Kali, büyük oğlu ile birlikte nehrin güney tarafını kolaçan ediyor. | Open Subtitles | كالي وإبنه الضخم قاموا بعبور الجهة الجنوبية للوادي مجددا |
Bugün Amos Jensen ve oğlu Karl Fredrik köpeklerini beslemek zorunda. | Open Subtitles | اليوم, آموس ينسن وإبنه كارت فريدريك عليهما تغذية كلابهما. |
İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından yeniden inşa edilmiş ve daha sonra insanlar tekrar Kâbe'nin amacını unutmuşlardır. | Open Subtitles | ثم أعادَ بنائها إبراهيم وإبنه إسماعيل ثم ثانيةً نَسى الناس سبب وجودها |
Uçağın düştüğü yerde bir babayla oğlu ölmüş. Korkunç. | Open Subtitles | يقولون أن أب وإبنه قتلا لدى سقوط حطام الطائرة عليهما |
oğlu adamın deli olduğunu sanıyor. O yüzden konuşacak kimsesi yok. | Open Subtitles | وإبنه يظن أنه مجنون, إذاً, فهو ليس لديه أحد ليتحدث إليه... |
Bir babayla oğul arasındaki sevgi bağından bahsederek öldü. | Open Subtitles | كلماته الأخيرة كانت . عن رابط الحب بين الأب وإبنه |
Çok ilginç insanlardı, baba ve oğul. | Open Subtitles | أشخاص إستثنائيين جداً,أب وإبنه |
Bir babayla oğul arasındaki sevgi bağını anlamalısın. | Open Subtitles | ... لابُد أنك تفهم . رابط الحب بين الأب وإبنه |
Şimdi size büyük zorluklara rağmen oğlunu kurtarmaya çalışan bir babanın onunla yaptığı telefon konuşmasını sunuyoruz. | Open Subtitles | وتغطية خاصّة بين الأبّ وإبنه هو يحارب بشراسة لإنقاذه |
Eşini ve oğlunu, sürat yapan bir araba katletti. Feci bir şeydi! | Open Subtitles | فقد زوجته وإبنه في حادث سرعة كان الأمر مريع |
Hiçbir zaman unutmayacağım, Mahmut ve oğlunun beraber yürüdüğünü ve boş tekerlekli sandalyeyi ittiklerini. | TED | ولن أنسى أبدا محمود وإبنه يمشون معا دافعين الكرسي المتحرك الفارغ. |
Bu soruyu incelemek için; insanlara evladının ileri derece beyin kanseri olduğu bir baba ve 4 yaşındaki oğlunun videosunu izlettirdik. | TED | لكي نعرف جواب هذا السؤال قمنا بتجربة حيث كان يتوجب فيها على الناس مشاهدة فيديو لأب وإبنه ذو الأربعة أعوام، الذي يعاني من ورم سرطاني مميت. |
Böyle olmasını istemiyordun belki ama dün gece kaçtı ve bekçiyle oğluna saldırdı. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد عنيت لأنه إلى لكنّه خرج ليلة أمس ومهاجم الناظر وإبنه |
Karısı Corioli'de oturuyormuş ve çocuğu da tesadüfen ona benziyormuş. | Open Subtitles | زوجتة فى كورايوليس وإبنه مثله بالصدفة |