Aslında bir şeye gerçekten yakından bakarsanız, maddenin temel altyapısına bakarsanız, orada hiçbir şey yoktur. | TED | في الواقع إذا نظرتم للأشياء بدقة كبيرة, وإذا نظرتم إلى البُنى الأساسية المكونة للمادة, فلن تروا شيئاً. |
Elbette, teoride bu böyle, çok eski metinlere bakarsanız o zaman insanlar bunu yüksek sesle gülmeyi belirtmek için kullanıyordu. | TED | وهذا صحيح من الناحية النظرية، وإذا نظرتم إلى النصوص القديمة، استخدمها الناس آنذاك للإشارة إلى ضحكهم بصوت عال. |
Ve eğer tabandaki şeylerin listesine bakarsanız, birden ona kadar ve devamındaki Arap rakamlarına aşinayız. | TED | وإذا نظرتم إلى قائمة الأشياء الموجودة في الأسفل، فنحن ألِفنا الأعداد العربية من واحد إلى عشرة وهكذا. |
Önünüzdeki dosyalara bakarsanız asıl görev tanımımız olan eğitmek, yetiştirmek ve toplumda çevreyi korumayla ilgilenen çocukları motive etmek olan Anchor Beach'ı yeniden hayata geçirmeye yönelik akademik ve finansal planımı göreceksiniz. | Open Subtitles | وإذا نظرتم إلى المجلدات أمامكم فستجدون خطتي الأكاديمية والمالية لإعادة تركيز مدرسة مرساة الشاطئ لمهمة شعارنا الرسمي: |
Buradaki şekillere bakarsanız besleyecek üçte bir daha fazla nüfus olacak ama tarımsal üretimi %70 oranında artırmamız gerekiyor. | TED | وإذا نظرتم إلى الأرقام المبينة أمامكم، تقول بأنه لدينا ثلث من الأفواه التي تحتاج إلى تغذيه، ولكننا في حاجة إلى زيادة الإنتاج الزراعي إلى 70 بالمئة. |
Burada kuzeye bakarsanız, oralarda yaşayan hayvanların... ...tortularını taşıyarak ve kalıntılarını sürükleyerek akan... ...büyük bir nehir var. | TED | وإذا نظرتم إلى الشمال هنا، هناك نهر كبير يتدفق في البحيرة وهو الذي يحمل الترسبات ويحتفظ ببقايا الحيوانات التي عاشت هناك. |
Eğer sağdaki fotoğrafa bakarsanız her hayvan kabuğunun bir yapısı olduğunu fakat yapıştırıcının farklı göründüğünü görebilirsiniz. | TED | وإذا نظرتم إلى الصورة على اليمين، فربما يمكنكم رؤية أن هناك بنية في صدفة كل حيوان، ولكن، الأسمنت في الواقع يبدو مختلفًا. |
Şuradaki saçma, küçük resme bakarsanız vücudumuzun yaklaşık %60'ının sudan oluştuğunu gösteriyor yani ıslak bir ortam. | TED | وإذا نظرتم إلى الصورة السخيفة الصغيرة هناك، إنها فقط لتوضيح أن حوالي 60 في المئة من أجسادنا مكون من الماء، لذلك فهي بيئة رطبة. |
Ekrana bakarsanız... | Open Subtitles | وإذا نظرتم إلى الشاشة |
Bunlar Büyük Göller yakınından alınan kumlar ve pembe lal taşı ya da yeşil pistasit gibi mineraller ve her türlü şaşırtıcı şeylerle dolu olduğunu görebilirsiniz ve eğer farklı yerlerden farklı kumlara bakarsanız, her bir kumsalda, kuma baktığınız her bir yerde, kum farklıdır. İşte bu Big Sur'dan, küçük kıymetli taşlar gibiler. | TED | هذه رمال قرب منطقة البحيرات الكبرى، ويمكنك أن ترى أنها مليئة بالمعادن مثل العقيق الوردي والإيبيدوت الأخضر وأشياء مذهلة، وإذا نظرتم إلى رمال مختلفة من أماكن مختلفة، كل شاطئ، وفي كل مكان تنظر فيه إلى الرمال، تراها مختلفة. هنا من "بيغ سور"، كأنها جواهر صغيرة. |