Geri dönüp tamir etmeye çalışmışlar, ama hiç şansları olmamış. | Open Subtitles | عزموا على العودة وإصلاح السفينة لكنهم لم يتمكنوا من ذلك |
Hindistanlıların sadece taksicilik yapabildiklerini ve bilgisayar tamir edebildiklerini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أنه ليس بمقدور الهنود سوى قيادة سيارة أجرة وإصلاح الحاسوب؟ |
Yakıt ikmali yapmak ve gemiyi tamir etmek için bir yere inmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نهبط في مكان ما للتزود بالوقود وإصلاح السفينة. |
Finn'in dönüşü eski yaraları iyileştirmek ve sıkıntıları düzeltmek için bir fırsat. | Open Subtitles | وهو عائلتنا. عودة الفنلندي فرصة لرأب الجراح القديمة وإصلاح ما هو مكسور. |
Kendine buralardan bir çıkış yolu arıyorsun kokular sürüp kendini düzeltmek. | Open Subtitles | أعلم أنك تحاول الخروج من هنا وإصلاح نفسك |
Böylesine ender zekâya sahip birinin niye eski, hurda bir buz nakliye gemisinde çatlakları kapatıp, göstergeleri onararak hayatını heba ettiğini hiç merak etmedin mi? | Open Subtitles | ألم تتسائل من قبل لماذا شخص ما لديه ذلك الذكاء الواضح قد يُضيع حياته في مُعالجة الشقوق وإصلاح أدوات القياس |
Bugünkü gibi bir güne benim de ihtiyacım vardı, bakım ve onarım. | Open Subtitles | كنت احتاج ليوم مثل هذا خدمة وإصلاح |
Eğer geri dönüp yaptığım hatayı düzeltemeyeceksem bu güçler neye yarıyor? | Open Subtitles | لماذا لديك هذه القوى إذا لم أتمكن من العودة وإصلاح ما كسرت؟ |
Köpeklerimin havlaması ve bahçede motosiklet tamir etmem yüzünden beni devamlı taciz ederdi. | Open Subtitles | ودائماً يزعجني بشأن نباح كلبي وإصلاح دراجتي في الحديقة |
Bilmeni isterim ki, sigortadan parayı alıp, hasarı tamir ettirdikten sonra Lyndsey ve çocuklarla birlikte evden gideceğiz. | Open Subtitles | أنا أريدك أن تعلم بأنه فور حصولنا على نقود التامين وإصلاح مخلفات الحريق ليندسي والأولاد، وأنا سنكون بعيدين على رأسك |
Kurt adam öldürebiliyor, bir Pinto'yu tamir edip mısır ekmeyi yapabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع قتل المستذئبين، وإصلاح السيارات.. وأخبز الخبز |
Bu arada çocuklar işiniz bitince buraya gelmelisiniz, kırılan bir şeyi tamir etmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | ويا شباب، سوف أحتاجكما لصعود إلى هنا وإصلاح شيء لأنه محطم. |
Her şeyi yapabilir. tamir edemeyeceği şey yok. | Open Subtitles | يستطيع عمل وإصلاح أي شيء لا شيء يقف في طريقه |
Roket saldırısı sebebiyle oluşacak tüm hasarları rapor edip tamir edin öncelikle. | Open Subtitles | أول طلبية من الأعمال... تقرير وإصلاح أي ضرر بسبب هجوم صاروخي. |
Kalbi atmıyor, göğüste ezilme var bu bile kalbini açıp yanlış olan şeyi düzeltmek için yeterli yoksa adam ölücek. | Open Subtitles | ...لا يوجد نبض , كدمات في الصدر إشارة قويه لفتح ,صدره وإصلاح الضرر .أو إنه سيموت |
Yaptığımız hataları düzeltmek için. | Open Subtitles | وإصلاح الخطأ الذي ارتكبناه |
Onu bulup bu durumu düzeltmek zorundayız. | Open Subtitles | علينا إيجادها وإصلاح الأمر |
Çünkü sızıntı olduysa ve bu erken olduysa hastayı yeniden gözden geçirip sızıntıyı onararak hastanın... | Open Subtitles | سأقوم بإعادة فتح المريض وإصلاح التسرب، لأتكد أنه إذا... أنه إذا... |
Bakım ve onarım. | Open Subtitles | خدمة وإصلاح |
Eğer geri dönüp yaptığım hatayı düzeltemeyeceksem bu güçler neye yarıyor? | Open Subtitles | لماذا أمتلك هذه القوة إن لم يكن في وسعي الرجوع وإصلاح ما كسرت؟ |
Toprağımızı,şebeke sistemlerimizi... ...kendimizi onarmak ve... ...benimsemek için birlikte... ...çalışmaya ihtiyacımızı var. | TED | أننا بحاجة إلى العمل معا لاحتضان وإصلاح أرضنا، إصلاح انظمة سلطتنا وإصلاح أنفسنا. |
Akciğerinizi iyileştirmeyi ve omzunuzu onarmayı başardık ama aylarca fizik tedavi görmeniz gerekecek. | Open Subtitles | لقد تمكنّا من علاج رئتيك وإصلاح كتفك، ولكنك ستقضي أشهرًا في إعادة التأهيل. كيف تشعر؟ |
Yeni türde ticaret anlaşmaları, teminatlı yıllık gelir için güçlü tartışma, göçmen çalışanlara tüm haklar, kurumsal paranın siyasetten çekilmesi, ücretsiz evrensel çocuk bakımı, seçim reformu ve daha fazlasına çağrı. | TED | دعوات إلى أشكال تجارية جديدة، وجدل قوي حول الدخل السنوي المستقر، وحقوق كاملة للعمالة المهاجرة، وسياسة منفصلة عن أموال الشركات، ورعاية مجانية عالمية، وإصلاح انتخابي، والكثير غير ذلك. |