Bu defa kurtarmak için gelmeyeceğim. | Open Subtitles | هذه المرة لن أكون هناك للقدوم إليك وإنقاذك |
Dünya'nın yeri hakkındaki veriler ve bebeği kurtarmak için gösterdiğin cesaret, diğerlerini etkilemede çok işe yaradı. | Open Subtitles | المعلومات عن موقع الأرض وإنقاذك المُدهش للطفلة الرضيعة قد نال إعجاب الأخرون كثيراً |
Tek düşüncem seni düzeltmekti, kurtarmak. | Open Subtitles | كان تركيزي ينصب على معالجتك وإنقاذك |
- Kızını ve seni kurtarmak için. | Open Subtitles | لإنقاذ ابنتك وإنقاذك |
Savitar'ı durdurmak ve seni kurtarmak için gereken cevaplar gelecekteyse ben de oraya gideceğim. | Open Subtitles | إن كانت الأجوبة التي نحتاج إليها لردع (سافيتار) وإنقاذك موجودة في المستقبل فعليّ الذهاب إلى هناك |
Savitar'ı durdurmak ve seni kurtarmak için gereken cevaplar gelecekteyse ben de oraya gideceğim. | Open Subtitles | إن كانت الأجوبة التي نحتاج إليها لردع (سافيتار) وإنقاذك موجودة في المستقبل فعليّ الذهاب إلى هناك |
Savitar'ı durdurmak ve seni kurtarmak için gereken cevapler gelecekteyse o zaman ben de oraya gitmeliyim. | Open Subtitles | ما الذي يعنيه هذا؟ إذا كانت الأجوبة التي نحتاجها لردع (سافيتار) وإنقاذك ترقد في المستقبل، إذًا فهذا ما أحتاج الذهاب إليه |