Ve yetişkinler gibi düşünen bebekleri yapmak için o kadar çaba sarf etmemiz anlamlı geliyor. | TED | وإنه من المنطقي أن نبذل جهداً كثيراً لدفع الصغار ليفكروا كما يفكر البالغون. |
Açıkçası 250, 270 km kadar sürüp ardından yarım saat durmak Ve tekrar devam etmek daha iyi. | TED | وإنه من الأفضل أن يسيروا لمسافة 160 أو 170 ميل ويتوقفوا لنصف ساعة ثم يواصلوا. |
Aslında bu ağ birbirine o kadar bağlı ki bu ağı parçalarına ayırmak Ve ürünleri tek bir ülkede üretmek neredeyse olanaksız. | TED | وفي الواقع أن هذه الشبكة مترابطة جداً وإنه من المستحيل تقريباً تفكيك وإنتاج المنتجات في بلد واحد فقط. |
nüfusun yüzde 10'u. Ve insanlar insanlarla. | TED | الذي هو 10 في المائة من سكانهم. وإنه من الناس وإلى الناس. |
Ve bu denizaltılardan atılan bir füzenin tam Moskova'nın göbeğine düşmesini sağlamak eğer denizaltının Pasifik Okyanusu'ndaki konumunu bilmezseniz imkansız. | TED | وإنه من الصعب حقا معرفة كيفية جعل الصواريخ تسقط فوق موسكو، إذا كنت لا تعرف مكان الغواصة في وسط المحيط الهادئ. |
FBI'dan olduklarını Ve cesedi almaları gerektiğini söylediler. | Open Subtitles | قالا بأنهما من مكتب التحقيقات الفيدرالي وإنه من المفترض أن يأخذا الجـثـه |
Sevdiklerimizin çoğu 3 yıl önce yitip gitti Ve onlar hakkında şeyi hissetmeden konuşmak zor... | Open Subtitles | إذاً الكثير من أحبائنا , فقدوا من 3 سنوات, وإنه من الصعب التحدث عنهم |
Ve belki de Almanlarla yakın ilişkide olmak iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | وإنه من الذكاء عدم الاحتفاظ بعلاقات قريبة معهم |
Millet, bu gece buraya gelerek ne iyi ettiniz Ve seninle tanıştığıma çok sevindim Dhiraj. | Open Subtitles | إلى الجميع، أنتما لطيفين لقدومكم الليلة وإنه من الرائع لقائك، ديراج |
Onlar bizim boyunlarımıza bağlılar Ve eğer uyumlu Ve melodili sesler çıkarmıyorlarsa, bu bizim hatamızdır.'' | TED | مربوطة بأعناقنا، وإنه من المؤكد أنها غلطتنا إذا لم تصدر صوتا موسيقيا ايقاعيا." |
Şimdi bu yaklaşımı benimseyen birçok sağlık çalışanı var Ve ben bunlardan birçoğuyla tanışma ayrıcalığına sahip oldum, Los Angeles'ta, ülkenin diğer yerlerinde Ve tüm dünyada. Şunu önemle belirtmek isterim ki bu yaklaşıma sahip olanlar bazen doktorlardır ama olmak zorunda değiller. | TED | الآن هناك العديد من الباحثين عن منبع المشكلة وكان لي الشرف أن قابلت العديد منهم في لوس أنجلوس وفي أجزاء أخرى من البلاد وحول العالم وإنه من المهم أن نلاحظ أن الباحثين في المنبع أحيانًا هم أطباء لكن هم ليس بالضرورة أن يكونوا |
Müşterek üretimin verimli olmasının hammade, parça Ve nihai ürünün sınırlardan hızlı Ve etkin bir biçimde geçmesine bağlı olduğunu unutmayalım. | TED | وإنه من المهم حقاً أن تتذكر لكي يكون الإنتاج المشترك فعالاً، وهو يعتمد علي حركة فعالة عبر الحدود من المواد الخام والمكونات والمنتجات النهائية. |
Ve istinat alınacak hiç bir şey olmaması gerçekten garip görünüyor. | Open Subtitles | وإنه من الغريب أنه لا يوجد علامة له |
Ve böyle bir alışkanlıktan vazgeçmek hiç kolay değil. | Open Subtitles | وإنه من الصعب التخلى عن العادة |
Ve yeni yüzler de var aramızda, bu da çok güzel. | Open Subtitles | وإنه من الرائع أن أرى وجوهاً جديدة |
Çünkü eğlenceli Ve bunu bağış için yapıyoruz. | Open Subtitles | لأنه مسلٍ وإنه من أجل الجمعية الخيرية |
Çok büyük Buffy. Ve belli ki pek dengeli biri değil. | Open Subtitles | قديم جداً , (بافي) وإنه من الواضح غير مستقر جداً |
"...Ve almamış olması, işin en iyi yanı." | Open Subtitles | "وإنه من الأفضل أنها لم تتلقى أي منها" |
Ve muhtemelen hatta büyük ihtimalle profesyonel futbolcuların büyük bir kısmı Kronik Travmatik Ensefalopati'ye yakalanıp ölecektir. | Open Subtitles | وإنه من المحتمل، بل ربما على الأرجح، أن نسبة كبيرة من لاعبي كرة القدم المحترفين، يعانون وسيموتون من "تليف الدماغيّ المزمن". |
Ve harika | Open Subtitles | وإنه من الرائع |