ويكيبيديا

    "واتجهت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    • doğru
        
    • yola
        
    ve balığıma doğru gitti... birşeyler yapmak için çok çaresizdim. Open Subtitles واتجهت نحو الطعم مباشره ولم استطع فعل اي شيء لها
    İstasyondan çıktı ve yakındaki telefon kulübesine girdi. TED خرجت من المحطة واتجهت إلى أقرب هاتف عمومي
    Arabamdan indim ve adliye sarayına yürümeye başladım. TED وأخيراً ترجلت من سيارتي واتجهت إلى قاعة المحكمة.
    Donumu çekmek istediğimde, kilitli olmayan kapıya doğru kaymaya başladım. Open Subtitles وعندما أهمت بلبس سروالي واتجهت نحو الباب الذي لم يكن مغلق
    Şu anda tanklarımız sınırdan geçmektedir ve uçaklarımız sözde Halifelik bölgesinin içlerindeki hedeflere doğru yola çıkmıştır. Open Subtitles حتى الآن، تتحرك دباباتنا عبر حدودنا واتجهت طائراتنا نحو أهداف عميقا داخل أراضٍ تهيمن عليها ما تسمى بالخلافة
    Bakın, eğer tıkanıp kalıyorsanız ve lazer ışınlarında konusunda işi devam ettirebiliyorsanız iyi durumdasınız demektir. TED ‫انظر، إذا علقت‬ ‫واتجهت إلى العمل على أشعة الليزر،‬ ‫فأنت في حالة جيدة جدًّا.‬
    Bir den kontrole. PUSA savaşı terk etti ve doğuya Baykal gölü üzerine yönlendi. Open Subtitles من 1 إلى القيادة , لقد تركت الطائرة الآلية القتال واتجهت شرقاً فوق بحيرة ـ فوكايل ـ
    Gecenin bir yarısı uyandın sopanı aldın ve ormana gittin. Open Subtitles اذن استيقضت في منتصف الليل واخذت فأسك المقدس, واتجهت نحو الغابة
    Kısa bir süre sonra Maeby ve ekibi havaalanına indi ve otele geçti. Open Subtitles وبعد فترة، قد وصلت مع فريقها واتجهت إلى الفندق مهلاً، كيف يتمّ نطقها ؟
    Büyükannesinin duruşmasını ekti ve Los Angeles'e gitti. Open Subtitles قامت بتفويت محاكمة جدتها ، واتجهت إلى لوس أنجلوس
    ve akıllara hemen kadınlarda görülen ve virüsle yayılan rahim ağzı kanseri ve birtakım farklı kanser tipleriyle ilişkilendirilen AIDS salgını geldi. TED واتجهت اذهاننا في الحال إلي سرطان عنق الرحم في النساء والذي ينتشر بسبب فيروس و وباء الإيدز الذي ارتبط بعدد من السرطانات المختلفة
    İşten eve dönüyordum ve bir kamyon ters yönden geldi ve benim şeridime geçip arabamın üzerine çıktı ve dingili kolumu kopardı. TED وكنت عائدةً إلى المنزل بعد العمل ، وكانت هناك شاحنة بالإتجاه المعاكس ، واتجهت مباشرةً نحو مساري ، ودهست سيارتي تماماً ومزَق محور عجلاتها ذراعي.
    Bundan 15 20 dakika sonra, yerinden kalktı, odanın öbür tarafına geldi, beni elimden tuttu ve "Haydi Bryan. Seninle konuşmamız lazım." TED وبعد حوالي ١٥ أو ٢٠ دقيقة ، نهضت واتجهت نحوي وأخذت بيدي ثم قالت : " تعال يا بريان ، أنا وأنت سنتحدث قليلاً."
    Arabama bindim ve adliyeye gittim. TED واتجهت بسيارتي إلى قاعة المحكمة.
    Ana kapıları açtık ve ormana doğru yol aldı. Open Subtitles فتحنا البوابة واتجهت الشاحنة الى الغابة
    11:30'da geldim ve tek başıma taksiyle doğru eve geldim. Open Subtitles وصلت الساعة 11.30 واخذت سيارة اجرة واتجهت مباشرة الى البيت .
    Madrid'de metro sistemindeki eşgüdümlü bombalama serileri hakkında okuduğum geceyi hatırlıyorum, kalktım ve altı aylık kız bebeğimin içinde tatlıca uyuduğu beşiğe doğru yürüdüm ve nefesinin ritmini duydum ve vücudumdan akan ivedilik hissiyatını sezinledim. TED أذكر الليلة التي قرأت فيها عن سلسلة من التفجيرات المنسقة في مترو الأنفاق في مدريد، فنهضت واتجهت إلى سرير الأطفال حيث كانت ابنتي ذات الستة أشهر نائمة بشكلٍ لطيفٍ، وسمعت إيقاع أنفاسها، وشعرت بإحساس طارئ يعبر جسدي.
    Kocasının bildirdiğine göre, kadın arabayı alıp Los Angeles'a doğru yola çıkmış ama gitmemiş. Open Subtitles قام زوجها بإبلاغ الشرطة بأنها أخذت السيارة واتجهت نحو (لوس آنجلوس) لكنها لم تظهر أبداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد