ويكيبيديا

    "واتضح أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Meğerse
        
    • Meğer
        
    • Öğrendim ki
        
    • olduğu ortaya çıktı
        
    Ama Salı günü toplantısına gelen işçilerden birine anlatmış, ve Meğerse içlerinden biri bu dört lastikten ikisini Johnnie Pappas'dan almış. Open Subtitles ولكنه ذكر ذلك لأحد الرفاق الآخرين، في اجتماع النجارين يوم الثلاثاء، واتضح أن أحدهم قام بشراء اثنان من الإطارات
    Sonra anladım ki Meğerse lisede zirve yapan ben olmuşum. Open Subtitles واتضح أن.. واتضح لي للتو أنني انا الذي بقى في المدرسة الثانوية
    Meğerse Hein, Larsen ve Shaw'in... ortak bir noktaları varmış. Open Subtitles واتضح أن (هين) و (لارسن) و (شاو) يتشاركون شيئاً فيما بينهم
    Meğer yaşlanmanın korkutucu tarafı genç insanlarmış. Open Subtitles واتضح أن الجزء المخيف من التقدم بالعمر هم الشباب.
    Meğer Maureen'in aldığı tek yelkenli eğitimi iki yıl önce Heather adında bir kadındanmış. Open Subtitles واتضح أن دروس الإبحار الوحيدة التي تلقتها (مورين) مطلقاً (كانت من امرأة تدعى (هيذر قبل عامين
    Öğrendim ki, Don Maggie'yle çıkıyormuş, ama kız için doğru kişi olduğundan emin değilim. Open Subtitles واتضح أن(دون)يواعد(ماجي). ولا أظن أنه مناسبٌ لها.
    Başka finansal seçeneklerim olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles لأني بحثت في الأمر واتضح أن أمامي اختيارات تمويلية أخرى
    Hein, Larsen, and Shaw'ın ...ortak bir noktaları varmış Meğerse. Open Subtitles (واتضح أن (هين) و (لارسن) و (شاو يتشاركون شيئاً فيما بينهم
    Meğerse rehberdeki kişilerden biri Mexico City de Sara'nın birlikte yaşayacağı aileyle bağlantılıymış. Open Subtitles واتضح أن أحد معارفه هم أفراد العائلة (التي ستذهب (سارة) للعيش معهم في (المكسيك
    Meğerse Harvey çocuğun kayınpederini temsil ediyor. Open Subtitles واتضح أن (هارفي) يمثل والد زوجته
    - Bir de Meğer Hudson Üniversitesinde bir proje varmış. Open Subtitles واتضح أن ثمة مشروعًا بجامعة (هادسون) معهد نيويورك للمخ والذاكرة...
    Meğer Huston, Sands gibi bir adam arayan Edward Morra adında gelecek vadeden genç bir politikacının yanında bir iş bulmuş. Open Subtitles واتضح أن (هوستون) لقى عملاً مع سياسي واعد اسمه (إيدوارد مورا) الذي قد يستغل شخص كـ(ساندس)
    İşletme sahipleriyle mesajlaşıyordum ve Meğer Bay Cevizli Şekerleme ve Kaymaklı'nın daha önce kadınlara sarıldığı şehirlerde yaşamış ve şu anda da New York'ta ikamet eden iki çilingir varmış. Open Subtitles كنت أراسل المُلاك واتضح أن هناك اثنين من صانعي الأقفال يعيشون في نفس المدينة حيث يحتضن السيد حلوى اللوز والكريم النساء والآن يعيشون في (نيويورك)...
    Öğrendim ki Logan Chicago'ya büyükannesini görmeye gitmiş. Open Subtitles لكن رأيت أحد العاملين الآخرين واتضح أن (لوجان) في (شيكاجو)
    Böylece kraliyet ambleminin bir dörtgenin içindeki dörtgenin içindeki dörtgen olduğu ortaya çıktı, saray içindeki yol ise gerçekten spiral. TED واتضح أن شارة الملك تتكون من مستطيل داخل مستطيل داخل مستطيل ، وأن الطريق خلال هذا القصر هو في الواقع على شكل هذه الدوامة.
    ... veo çizgininde bir atkı olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles ... واتضح أن خط هو وشاح.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد