Morgda buluşmaya karar verdik ama sonra olanlar hayatımı değiştirdi. | Open Subtitles | واتفقنا على ان نتقابل فى المشرحة ولكن ما حدث يعد هذا غير حياتى |
Ama ben Elçi'yle konuştum ve işe dönmemin benim için en iyisinin olacağına karar verdik. | Open Subtitles | ولكني.. تحدثت إلى المبعوث.. واتفقنا على أن أفضل شيء لي هو الرجوع إلى العمل |
Öngöremedikleri bir pisliği temizledik ve ağzımızı açmamaya söz verdik. | Open Subtitles | لقد نظفنا بعض الفوضى لم يستطيعوا مجارتنا, واتفقنا أن نكون كتومين |
İmparatorluk askeriydik ve başka bir orduyla, birlik olup düşmanı yok etmek üzere anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد كنا مجموعه اباطره واتفقنا علي ايقاف العدو |
Arkadaşlarımın önünde harçlık denmeyecek diye anlaşmıştık. | Open Subtitles | واتفقنا ان لا نطلق علية بدلاً امام اصدقائنا |
Ted, biz daha yeni çıkmaya başladık. Çok hızlı ilerlememek konusunda anlaştık, ve her nasılsa, hemencecik bir bebeğimiz oldu. | Open Subtitles | تد,لقد بدأنا المواعدة لتونا واتفقنا ان نتمهل و بطريقة ما أصبح لدينا طفل |
Devam etmeye karar verdik. | Open Subtitles | واتفقنا على اننا نمضي قدما بحياتنا |
Candace'e hediye almadan önce üçümüz şuna karar verdik. | Open Subtitles | قبل ان اذهب لأخذ هدية عيد ميلاد لكانديس, ثلاثتنا كنا نتحدث واتفقنا على... |
Ayrıca izin verdik. | Open Subtitles | واتفقنا أنها ستكون بخير |
Ait olduğumuz toplulukta yaralayıcı olabilecek, paranoyaya sebep olabilecek ve daha sonra fanatik görüşlü kişilerce tahrik unsuru olarak kullanılabilecek bu türden ötekileştirici konuşmalara şahit olduğumuzda sesimizi yükseltmeye karar verdik. | TED | واتفقنا على ان نتحدث عن هذا الامر في مجتمعنا ونشجب انواع الحديث الذي يتضمن التهميش السلبي للآخرين الذي يؤدي لا محالة الى نوع من " الهلع - جنون الشك - من الطرف الآخر والذي يمكن استخدامه من قبل " المهمشين " لكي يتحول الى تطرف او تحريض على العنف |
Gitmeyeceğim konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | واتفقنا اني لن ارحل |
Bu konuda anlaşmıştık. | Open Subtitles | واتفقنا على كذلك |
Söylemiş miydim? Bitti. anlaşmıştık. | Open Subtitles | -لقد انتهى الأمر، واتفقنا |
Belediye meclisi toplantısında oturduk hayata devam etme, geçmişte yaşamama kararı aldık ve bunun asılmaması konusunda anlaştık. | Open Subtitles | لقد جلسنا في اجتماع مجلس البلدية والحديث كان بخصوص الشِفاء وليس الخوض في الماضي واتفقنا حينها على ألاّ تُرفع هذه |
Sizin boşanmadan kötü etkilenmenizi istemedik ve tüm o vekalet işleriyle de uğraşmak istemedik, bu şekilde aramızda anlaştık ve ben de bu yüzden size onun şey olduğunu söyledim.. | Open Subtitles | واتفقنا أننا لم نرد إجباركم على تحمل الطلاق وكل أمور الحضانة الجهنمية ولذا قرّرنا أنكم يا رفاق ستقيمون معي |
Lucy'yle sonunda konuştuk ve tek bir şey üzerinde anlaştık. | Open Subtitles | انا ولوسي اخيراً تحدثنا واتفقنا اخيراً على امر واحد |