"واثقون من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• eminiz
• eminlermiş
• eminler
• emin olduğumuz

Doktorun raporundan eminiz. Kocanız kalp krizinden öldü.
نحن واثقون من تقرير الطبيب زوجك مات بسبب أزمة قلبية

Yani kocasının yayına bağlanıp onu başka bir kadın için terk ettiğini söylediğinden eminiz. - Papatya.
إذن نحن واثقون من طلوع زوجها على الهواء وإخبارها برحيله عنها إلى إمرأة أخرى

Neden eminlermiş?
واثقون من ماذا ؟

Bu ürünün uzun süreli sabit olarak temini konusunda kendilerinden eminler.
فهم واثقون من الإمداد المستقر لهذا المحصول على المدى الطويل.

Şu an emin olduğumuz bazı şeyler var,
نحن الآن واثقون من بعض الأشياء.

Bir silah ele geçirildi, bu nedenle davayı kazanacağımıza eminiz.
حسنا، تم العثور على بندقية، لذلك نحن واثقون من أننا يمكن أن تجعل من القضية.

Ama serbest kalmaları için başkanın mümkün olan her şeyi yaptığına eminiz.
لكننا واثقون من أن الرئيس يفعل كل ما هو ممكن كي يتأكد من إطلاق سراحهم

Yumru gerçekten de kötü huyluydu ama bütün kitleyi aldığımıza eminiz.
وكان الخلد خبيث في الواقع، لكننا واثقون من أننا حصلت على كل شيء.

Hayır Hotch, banka olduğundan neredeyse eminiz.
لا, هوتش, نحن واثقون من انه المصرف.

- Ayrıca, kayıtların kaydedildiği şartlar ve yöntemler ele alınacak olursa, kabul edilemeyeceğinden eminiz.
- بالنظر للطريقة التي تمّت بها أخذ تلك التسجيلات فإننا واثقون من عدم جوازها

Bizim üstümüzde hakimiyetleri olduğundan eminler, ama ana nedeni çok fazla olmaları çok uzun süre var olamayacak kadar çok fazlalar.
انهم واثقون من هيمنتهم علينا لكن ربما لكثرتهم الكثير جدا ليبقوا مده كبيره

Yer bulucu istismarını bulacaklarına eminler.
و هما واثقون من قدرتهم على سد ثغرة التتبع

- Onun olduğuna eminler miymiş?
هل هم واثقون من أنه هو ؟

Geçmişi düşünerek bana, Proust'un 22 yaşında ölmeyeceğimizden emin olduğumuz konusunda tıpkı Edwin Sheneidman adlı bir tanatolojistin 90 yaşında öleceğimizden emin olduğu kadar haklı olduğunu söyledi.
و بالنظر للوراء، قال لي، نعم، كان "بروست" على حق أنه في عمر 22، نحن واثقون من أننا لن نموت، كما كان عالم الموت "ادوين شنايدمن" على حق انه في عمر التسعين نعلم اننا سنموت.