ويكيبيديا

    "واثقًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Emin
        
    • inanmadığında
        
    Onun için endişelendim. Bu işi kotarması için gerekli cesaretinin olduğuna Emin değildim. Open Subtitles لقد كنت قلقًا عليه، لم أكن واثقًا من تحمّله هذا النوع من الأمور
    Tarihten pek Emin görünüyorsun. Buyur otur dedim mi? Demediniz. Open Subtitles تبدو واثقًا من التاريخ؛ أطلبت منك الجلوس؟
    Bunun parayla ilgili olduğuna nasıl Emin olabiliyorsun? Open Subtitles ما الذي يجعلك واثقًا أن هذا متعلق بالمال؟
    Henüz Emin değilim, ancak çok önemli... Open Subtitles لست واثقًا بعد، ولكنه أمرًا هامًا، لذا..
    Her zaman harika şeyler başaracağına inandım ben... Sen inanmadığında bile. Open Subtitles هيا، أنت تعرف أنني دومًا أؤمن أنك ستقوم بأمور عظيمة حتى لو لم تكن واثقًا من هذا
    O konuda ben olsam pek Emin olmazdım. Görsel ikiz mi melez mi sorusuna cevap olarak ne zaman olsa melez cevabını veririm. Open Subtitles ما كنت لأكون واثقًا حيال هذا، بمنحي خيار ما بين شبيهة وهجين، فساختار الهجين بكل مرة.
    Buna hazır olup olmadığıma Emin değilim. Open Subtitles لستُ واثقًا ما إذا كنتُ مستعدًا لذلك على أية حال.
    Ne olduğunu anladığından bile Emin değilim. Open Subtitles حتّى أنِّي لستُ واثقًا أنها تفهم ما حدث بعد
    Sizin bile o mucizeyi tek başınıza gerçekleştirebileceğinizden Emin değilim. Open Subtitles لستُ واثقًا أصلاً ما إذا كنت قادرًا على تنفيذ تلك المعجزة لوحدك.
    Hayatımda ondan daha güzel bir şey olamayacağından Emin oluncaya kadar evlenmemem gerektiğine karar verdim. Open Subtitles أني لن أتزوّج حتى أكون واثقًا من أنه لن يحدث لي أمر جيد في حياتي
    Hayatımda ondan daha güzel bir şey olamayacağından Emin oluncaya kadar evlenmemem gerektiğine karar verdim. Open Subtitles لكني قررت أني لن أتزوّج حتى أكون واثقًا أنه لن يحدث لي أمرٌ جيد آخر في حياتي
    Adam parmaklarından sıyrılmayı alışkanlık edindi. Zafer kazanacağından nasıl bu kadar Emin oluyorsun? Open Subtitles إنه يهرب دومًا من أمام ناظريك، فأي شيء يجعلك واثقًا من النصر؟
    Ben de tam Emin değilim ama hayatımı ona borçluyum. Open Subtitles لستُ واثقًا تمامًا، ولكنّي مدينٌ له بحياتي.
    Ancak doğru evde olduğunuzdan pek Emin değilim. Open Subtitles كلّ ما هنالك، لستُ واثقًا بالكامل أنّكما في المنزل المناسب
    Frankly, yapabileceğimden Emin değilim. Open Subtitles لسوء الحظ، لستُ واثقًا من كوني سأستطيع فعلها في الوقت المحدّد
    Bunun sorunu çözeceğinden Emin değilim... ama tam gitmek istediğiniz yere çıkan bir merdiven buldum. Open Subtitles لست واثقًا إن كان هذا سيحلّ المشكلة لكنّي وجدت درجًا يؤدّي إلى حيث تريدان الذّهاب بالتّحديد
    Ben, işin bana göre olduğundan pek Emin değilim. Kararı sana bırakıyorum... Open Subtitles لستُ واثقًا أنّ الوظيفة ملائمة لي - سأترك لك حريّة الاختيار -
    - Bunun arkasında onun olmadığına Emin misin? Open Subtitles وما الذي يجعلك واثقًا أنها ليست الفاعلة؟
    Senden veya o deli adamdan kaçacağımdan Emin olamadığım için kendi hayatımı kurtarmak adına kesin tedbirler almış bulundum. Open Subtitles حسنٌ، لست واثقًا أنني سأنجو من المجنون ومنك لذا قمت بتدابير جذرية ... من أجل بقائي على قيد الحياة.
    Tamam, istifa kararından Emin değilim. Open Subtitles حسنًا، أنا لست واثقًا بأنّه كان عليك الإستقالة.
    Her zaman harika şeyler başaracağına inandım ben... Sen inanmadığında bile. Open Subtitles هيا، أنت تعرف أنني دومًا أؤمن أنك ستقوم بأمور عظيمة حتى لو لم تكن واثقًا من هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد