"واثق أنّه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Eminim
• emin

Eminim harika bir egzersiz olmuştur. Üzgünüm. Kafamda canlandırmamaya çalışıyorum.
،أنا واثق أنّه عمل رائع أنا آسف، أحاوّل ألاّ أتخيّله

Eminim çok iyi bir çalışma olmuştur.
،أنا واثق أنّه عمل رائع أنا آسف، أحاوّل ألاّ أتخيّله

Eminim mürettebatta gemiyi terkederken aynen öyle diyordu.
أنا واثق أنّه ما كان الطاقم يقوله حين كان يخلي السفينة.

Babamın arkadaşlarından biri ilgileniyor şu an, ve bu durumda peşine hiç kimsenin düşmeyeceğinden gayet emin.
صديق لأبي يبحث في الأمر لكنّه واثق أنّه تحت هذه الظروف لا أحد سيقاضيك على هذا

Konuşman yüzünden olmadığına emin misin?
أأنت واثق أنّه ليس بسبب الطريقة التي تتحدّث بها؟

Eminim, katilimiz oradaysa, kendini açığa çıkartacaktır.
إنّي واثق أنّه لو كان القاتل هناك، فهذا سيُحرّضه على كشف نفسه.

Eminim seninle ilgili hiçbir iz yoktur. Adamların çoktan izleri kaybetmiştir.
أنا واثق أنّه لا يمكن ربط ذلك بك، سبق وأن جعلت رجالك يخفون أثاراك.

Onu çok iyi bir sebeple yapmış olmalı. Eminim sana zarar vermek istememiştir.
لا بدّ أنّ له سبباً وجيهاً، أنا واثق أنّه لم يقصد أذيتك.

Oluşumunun jeolojik yollardan olduğunu hiç sanmıyorum. Aslında organik olduğuna Eminim.
أظنّ أن أصلها ليس جيولوجياً، بل أنا واثق أنّه عضوي.

Dün ona orada engel olmasaydık tetiği çekeceğine Eminim.
إذا لم نكن هناك البارحة لإيقافه، إنّي واثق أنّه سيضغط على الزناد.

Sana Başkan'ı öldürmen için vermişti. Eminim güçlüdür.
لقد أعطاكِ إيّاه لقتل الرئيس أنا واثق أنّه فعال

Cinayet masası dedektifi Eminim kanıtlardan çıkarım yapma konusunda oldukça iyisinizdir.
أيتها المحققة.. أنا واثق أنّه لديكِ قدرات استنتاجيّة ممتازة

Bir sürü şey vardır, Eminim ama hiçbirinin bununla ilgisi yok.
واثق أنّه كثير، لكن لا شيء مما له علاقة بالموضوع. لا أستطيع...

Eminim gerçeği sana söylememesinin bir sebebi vardır.
أنا واثق أنّه لم يخبرك بالحقيقة لسبب.

Bir şey olmadığından Eminim.
أنا واثق أنّه ليس شيئاً هاماً.

Greg, otur, mesele neyse Eminim konuşabiliriz.. Johnny ne yaptı?
غريغ) ، اجلس ، أياً كان أنا واثق أنّه يمكننا أن نتحدث ، ماذا فعل (جوني)؟

Bu takımı devam ettirmek istemediğine emin misi?
هل أنت واثق أنّه لا يمكن أن نستمرّ كفريق؟

Onu bu tren vagonundan çıkarken gördüğünden emin miymiş?
وهو واثق أنّه رآه يغادر هذه العربة؟

- Silahın bir parçası olduğuna emin misin?
هل أنت واثق أنّه جزء من السلاح؟

Nasıl kendinden emin olduğunu.
أنا واثق أنّه لديه ثغرة لا نعرفها،