Lily'nin bir buçuk haftaya kadar iki buçuk kilo alması lazım ve benim görevim de bunu başarmasını sağlamak. | Open Subtitles | يجب على ليلي أن تزيد خمسة باوندات في أسبوع و نصف و من واجبي أن أساعدها على القيام بذلك |
Lider'im, sizin buradan ayrılmanızı tavsiye etmek benim görevim. | Open Subtitles | أيها الفوهرر , انه من واجبي أن أنصحك بالمغادرة في الحال |
- Ve ben de size diyorum ki, Başmüfettiş, benim görevim de ismimi bu affedilmez iftiradan olabildiğince çabuk temizlemek. | Open Subtitles | أنه من واجبي أن أبرئ اسمي من هذا الافتراء الغير مغتفر بأقصى سرعة ممكنة |
Melodi, çocuğum, Sana kaç defa söylemek zorundayım? | Open Subtitles | ميلودي الصغيرة كم مرة .. هل من واجبي أن أخبركِ؟ |
Fakat karantina emrettiğiniz için, sormak zorundayım. | Open Subtitles | لكن كما أمرت بتطبيق إجراءات الحجر الصحي الإلزامي فمن واجبي أن أسأل |
Gemiyi savunmak benim görevimdi ve başarısız oldum. | Open Subtitles | كان من واجبي أن أحمي السفينة، وقد فشلت في ذلك. |
O hakkı olmayanı isteyen üçkağıtçı bir açgözlüdür ve benim görevim onun bu haris oyununu ortaya çıkarmaktır. | Open Subtitles | إنها مدعية مخادعة وطمّاعة ومن واجبي أن أفضح كذبتها |
Ve benim görevim de size kürkün yakınlarında bir yere giderseniz..... sizi hapishaneye geri göndereceğimi bildirmek. | Open Subtitles | ومن واجبي أن أبلغك بأنه في حالة اقترابك من الفراء فسأعيدك إلى السجن |
Anlıyorum, ama benim görevim adamlarımın... binlerce silahlı Somali milisi tarafından çevrildiğini kendisine hatırlatmak. | Open Subtitles | أنا أتفهم لكنه واجبي أن أذكره بأن رجالي محاطون بآلاف من المقاومة الشعبية الصومالية المسلحة |
İnanıyorum ki size yeni hizmetkarınızın güvenilmez olduğunu söylemek benim görevim. | Open Subtitles | أعتقد أنه من واجبي أن أخبرك ذلك خادمك الجديد لا يمكن أن يؤتمن |
Başlama oyuncularının işlerini yapmak benim görevim. | Open Subtitles | ومن واجبي أن تفعل أشياء للفريق الانطلاق. |
Ama belediye meclisi başkanı olarak sormak benim görevim sanırım. | Open Subtitles | ولكنني رئيس مجلس المدينة, لذا من واجبي أن أسألك |
Ve benim görevim, yaptıklarınıza karşılık adalet önüne çıktığınızı görmektir. | Open Subtitles | ومن واجبي أن يتم تقديمك للعدالة جراء ما فعلت |
benim görevim senin gibi teröristleri cezalandırmak, Paprika. | Open Subtitles | واجبي أن اطبق العدالة على الارهابيين مثلك |
Biliyorum, benden yardım istemesini bilemiyorsun. Ama bu benim görevim. | Open Subtitles | أعلم بأنّك لا تستطيع طلب المساعدة، ولكنه واجبي أن.. |
Bilmiyorum. Arkadaşın olarak bazı şeyleri belirtmek benim görevim. | Open Subtitles | لا أعرف، بصفتي صديق من واجبي أن أنبّهك للعيوب |
Yani neden her gün temizlik yapmak zorundayım ben? | Open Subtitles | لذا لماذا من واجبي أن أوضح ذلك وأنا خارج كلّ صباح ؟ |
Dr. Aziz, üzgünüm ama sizi tutuklamak zorundayım. | Open Subtitles | الدّكتور عزيز، من واجبي أن أعتقلك |
Hayatın istenildiği zaman gitmediğinde, doğru kararlar alabilmesi için yetiştirmek benim görevimdi. | Open Subtitles | كان واجبي أن أربي ابنتي على اتخاذ الخيارات الصحيحة في حال لم تسر حياتها كما خططت |
Bak Karen, nişanlına bir dergide yayınlanacak fotoğraf çekiminde olamayacağını söylemek benim işim değil. | Open Subtitles | اسمعي كارن, ليس من واجبي أن أخبر خطيبك أنه لايمكنه أن يكون في الصور الملتقطه لمجلة ازياء |
Sizin adınıza kadeh kaldırmak benim görevimdir, kardeşlerim. | Open Subtitles | و بكوني الأخ الأكبر، من واجبي أن أبدأ النخب. |