Belki bu politik saçmalıklarınıza inanan birileri vardır ama ben onlardan biri değilim. | Open Subtitles | قد يكون لديك بينهم من يصدق هذا الهراء السياسي، ولكنني لست واحداً منهم |
Aah. Uh, hayır, onlardan biri dikti. Bir günde iki silahlı soygun? | Open Subtitles | لا , واحداً منهم فعل ذلك سرقتين مسلحتين في يوم واحد ؟ |
Yani, pek çok şey olarak çağrıldım ama "sıkıcı" onlardan biri değil. | Open Subtitles | أعني، تم تسميتي العديد من الأشياء لكن الملل ليس واحداً منهم .. |
O halde git onlardan birini bul ve beraber takılın. | Open Subtitles | إذاً, اذهب و جد واحداً منهم لكي تقضي الوقت معه |
Çünkü San Francisco'da bir sürü falcı var ben de onlardan birisi değilim. | Open Subtitles | لأن هناك آلاف العرافين . "في "سان فرانسيسكو . وأنا لست واحداً منهم |
Bizden biri mi yoksa onlardan biri mi bilmiyorum ki. | Open Subtitles | أنني لا أعرف إذا كان واحداً منا أو واحداً منهم |
"Bir adamın 100 koyunu olsa ve onlardan biri yolunu şaşırsa, 99'u bırakıp dağlara gitmez ve yolunu şaşıranı aramaz mı?" | Open Subtitles | إفترض أن شخص لدية 100 خروف لو ضاع واحداً منهم, ألن يترك ال99 خروف المتبقين بجانب التل ليبحث عن الخروف الذى ضاع؟ |
Ben sadece birçok hile ile karşılaştığımı söylemek isterim, tabii ki sen onlardan biri değilsin, tabii ki, | Open Subtitles | لقد أردت إخبارك أني قابلت .العديدمن المحتالين. أنت لست واحداً منهم ، بالطبع |
Ve umuyorum ki anneme ödemem bittiğinde ben de onlardan biri olurum. | Open Subtitles | وآمل أن أكون واحداً منهم عندما أسدّد دَيني إلى أمّي. |
Biliyor musun, hayatım, sen onlardan biri değilsin. | Open Subtitles | .. ولكن خمّن ماذا أيها الغالي أنت لست واحداً منهم |
Goriller kalmana izin verdi, geceleri de. onlardan biri oldun. | Open Subtitles | الغوريلات قد سمحت لك بالبقاء معهم, حتى أثناء الليل, حتى أصبحت واحداً منهم. |
Ama Avrupa'nın yarısını katletmek onlardan biri değil. | Open Subtitles | ولكن آخر مرة تفحصت , ذبح نصف أوربا لم يكن واحداً منهم |
Ben gece nöbetinde çalıştığım için sanırım benim onlardan biri olmadığımı düşündü. | Open Subtitles | منذ ان اخذت وردية الليل اكتشف انني لست واحداً منهم |
İnsan gibi yetiştirilmiş olsan da onlardan biri değilsin. | Open Subtitles | حتى لو تمّت تربيتك كبشري لست واحداً منهم |
Eğer beni ışıktan dışarı doğru itmeseydi, ben de onlardan biri olacaktım. | Open Subtitles | لو لم يدفعني خارج تلك بقعة الضوء كنت سأصبح واحداً منهم |
Eğer başarırsak, onlardan birini seçmemiz gerekecek. | Open Subtitles | إن أردنا أن ننجح في الهروب فيجب أن نختار واحداً منهم |
Bu korumanın dışında bırakılan tarım işçileri hariç ve ben de onlardan biriydim. | Open Subtitles | عدا عمال المزارع تم استبعادهم من هذه الحماية وكنت واحداً منهم |
5 saniye içinde bunlardan biri olacaktır. | Open Subtitles | وبعد خمس ثواني سيصبح واحداً منهم |
Burayı gezerken... bizi gezdiren onlardan biriydi bu yüzden buraya gelmek istedim. | Open Subtitles | عندما أخذت الجولة السياحية هنا المرشد كان واحداً منهم لهذا السبب أردت المجئ إلى هنا |
Bir tanesini gören birini tanıyan birini tanıdığını söylüyor. Neyi gören? | Open Subtitles | قالت إنها عرفت شخصاً كان يعرف شخصاً أخر رأى واحداً منهم |
Onları püskürttüğünü ve içlerinden birini bir güzel tırmaladığını söyledi ama sarsıldığını görebiliyordum. | Open Subtitles | وقالت انها حاربتهم وخدشت واحداً منهم ولكني بإمكاني ان ارى إهتزازها من الحادثة |
- bir tane görürsem, elbette haklarım. | Open Subtitles | .. أتعرف .. إن رأيت واحداً منهم ، بالطبع |
bir tanesi kaçtı ve şimdi benimle. | Open Subtitles | . واحداً منهم إستطاع الفرار وهو معيّ الآن |
Sen de onlardan birisin. Ailemden uzak dur. | Open Subtitles | أنت واحداً منهم أبتعد عن عائلتيّ |
Onlar bu kasabalara gittiler, ve Onlardan birine bir çarpış, | Open Subtitles | حين كانوا يدخلون إلى إحدى المدن، ويقتل القناص واحداً منهم |
Umarım içlerinden biri adamı nerede bulacağımızı söyler. | Open Subtitles | أن واحداً منهم سيكون قادراً على إخبارنا أين نجد هذا الرجل |
İçlerinden birinin katil olduğunu düşündüğü için davet etti. | Open Subtitles | دعاهم إلى هنا، لأنَّه اِعتقد أن واحداً منهم قاتل |