"واحدة جيدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• İyi bir
• güzel bir
• İyi espriydi

Hayvanat Bahçesi. Burda oldukça iyi bir tane var, değil mi?
حديقة الحيوانات.يملكون واحدة جيدة هنا، أليس كذلك

Bugün burada iyi bir dalga yakalarsan, adını sörf haritasına yazdırırsın.
إحصل على جولة واحدة جيدة هنا اليوم وأنت ستضع نفسك على خريطة التزلج

Biri sana iyi bir öpücük vermiş gibi rujun yüzüne bulaşmış.
أنت ملطخة بأحمر الشفاة. كأن أحد منحك واحدة جيدة.

Çünkü oğlumun hâlâ yaşayacak güzel bir hayatı olduğuna inanıyorum.
لاننى اؤمن ان ابنى مازال لدية حياة ليعيشها واحدة جيدة

Annenizle ilgili güzel bir sır vereyim mi?
أتريدون أن تعرفوا واحدة جيدة عن والدتكم؟

İyi espriydi. Benimle güzel kafa buluyorsun.
واحدة جيدة , أحترق أنتَ تحرقني

Düşündüm ki, eğer bir tane bile iyi bir şarkım olursa plak şirketine geri dönebilecğeimi sanmıştım.
ظننت إنني إذا قمت بأغنية واحدة جيدة ظننت أنني أستطيع العودة هنا مع الليبل

Ayrıca Bayan Pac-Man'den sonra daha iyi bir oyun yapamadılar.
بجانب أنه لا يوجد واحدة جيدة منذ آنسة "باك مان"

Sen iyi bir örneksin.
وأنا بحاجة لممارسة حتى أحصل على واحدة جيدة.

İyi bir konuşmacı olduğum ve başka bir yeteneğim olmadığı için seçildim.
إنتخبوني بناء على خطبة واحدة جيدة ولم يكن لدي المهارة لأنفذ ما قلته

İyi bir sonbaharda, 6-8 bin toplardı.
سقطة واحدة جيدة كان يحصل على 6 الى 8 الالاف دولار

İyi bir şey gelirse bana gel o zaman.
حسنا , أرجع لي عندما تكون لديك واحدة جيدة

TED Talks izlemenin diğer iyi yönü şu ki, iyi bir konuşmaya rastladığında, birdenbire konuşmacının en yakın arkadaşın olmasını diliyorsun, öyle olmuyor mu?
الشيء الآخر الجيد في مشاهدة محاضرات تيد، حين تشاهد واحدة جيدة فعلًا، تتمنى فجأة لو أن المتحدث كان صديقك المقرب، أليس كذلك؟ ولو ليوم واحد على الأقل.

Hiç kolay değil, ama güzel bir hile birbirlerine ateş etmelerini sağlamak.
الأمر ليس سهلاً أبداً ، لكن لكن خدعة واحدة جيدة وهي ضربهم ببعضهم البعض

Bu güzeldi. Böyle bir yerde senin gibi güzel bir kızın ne işi var?
هذه واحدة جيدة ما الذي تفعله فتاة لطيفة مثلك

Pekala, işte fırsat, gerçekten güzel bir fırsat.
حسناً, حان دوري وهذه واحدة جيدة

güzel bir an bulursan, peşini bırakmazsın.
عندما تجد واحدة جيدة , لا تدعيها تذهب

Bütün hayatım boyunca güzel bir fotoğrafım olmamıştı.
لم تُلتقط لى صورة واحدة جيدة فى حياتى

Pekala tatlım. Gönder güzel bir tane.
حسناً, عزيزتي أعطيني واحدة جيدة

- İyi espriydi Mike.
واحدة جيدة مايك

- İyi espriydi.
- هذه واحدة جيدة.