Ve penisini annemin içine soktun. en azından bir kere. | Open Subtitles | و أنت وضعتَ قضيبك في أمي مرة واحدة على الأقل |
en azından bir canın bu sayede kurtulduğunu gördüm. | TED | ولقد رأيت حياة واحدة على الأقل قد أٌنقذت بسببه. |
- Ama DHD olmadan da en azından bir kez bağlanabilmek için yeterli güç var. | Open Subtitles | أنت كان لديك وحدة إتصال بالوطن و ليس لديهم هم هناك طاقة كافية للإتصال مرة واحدة على الأقل |
Hücum etme isteğinden yoksun en azından bir bölüğün buna verilecek bir cevabı vardı. | Open Subtitles | كان هناك حل لهذه المشكلة في وحدة اغارة واحدة على الأقل |
Evli erkeklerin yaklaşık üçte biri en az bir tecrübesi olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | حوالي ثلث الرجال المتزوجين مطالبين بخبره واحدة على الأقل |
Neyse, imayı anlamayıp burayı hala terketmediğine göre sanırım bunu yapmak zorundayız. En azından ,bir gece. | Open Subtitles | بما أنه لم يأخذ حقيبته ورحل أعتقد علينا أن نوفر له ذلك لليلة واحدة على الأقل |
Neyse, imayı anlamayıp burayı hala terketmediğine göre sanırım bunu yapmak zorundayız. En azından ,bir gece. | Open Subtitles | بما أنه لم يأخذ حقيبته ورحل أعتقد علينا أن نوفر له ذلك لليلة واحدة على الأقل |
Bu akşam şarkı söylemezsem en azından bir şarkı daha söylemezsem kendime olan inancımı kaybedebilirim. | Open Subtitles | إذا لم أغني أغنية واحدة على الأقل سأفقد ثقتي بنفسي.هل تفهم هذا؟ |
Ben en azından bir kez daha onunla seks yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا اريد أن أمارس معها الجنس لمرة واحدة على الأقل |
en azından bir tane antik ruh görmeyi umuyorum. | Open Subtitles | أتمنّى بأن أتمكن من رؤية روح قديمة واحدة على الأقل |
Kendini bir binanın 20. katının kenarında beklerken bulursan en azından bir tane yapmak isteyeceksin. | Open Subtitles | عندما تجدين نفسكِ مُتعلقة بحافة مبنى ارتفاعه عشرون طابقاً، ستريدين أن تقومي به مرة واحدة على الأقل |
Ve eminim ki durup gününüzü düşündüğünüzde... .. bugün en azından bir kere üzgün, şaşırmış, mutlu ve heyecanlı hissettiğinizi fark edeceksiniz. | Open Subtitles | وأراهن إذا نظرت إلى يومك فسوف تدرك أنك كنت حزين تخلط بين سعيد أو سعيد مرة واحدة على الأقل |
Yok, hayır, kapıdan geçmek için en azından bir tane doktoraya ihtiyacın var. | Open Subtitles | كلّا، المرء يحتاج شهادة دكتوراه واحدة على الأقل ليدخل عبر هذا الباب |
Genellikle en azından bir kere arar. | Open Subtitles | حسنا، وقال انه عادة ما يدعو مرة واحدة على الأقل. |
en azından bir kere bekar hayatın nasıl olduğunu öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | نحنُ نريد ان نعرف ما هي طبيعة الحياة ونحن منفصلين ، لمرة واحدة على الأقل ؟ |
Şans herkesin kapısını en azından bir defa çalar. | Open Subtitles | الحظّ يطرق الباب مرة واحدة على الأقل |
Benim bildiğim, en azından bir kere kendini öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | لقد حاولت أن تنتحر لمرة واحدة على الأقل |
Dedi ki "Herkes evlenmelidir. en azından bir kere." | Open Subtitles | وقال إن "كل شيء يجب أن يتزوج مرة واحدة على الأقل." |
en azından bir araba tavşan olmalıydı. | Open Subtitles | لديك سيارة واحدة على الأقل يكون الأرنب. |
en azından bir gece. | Open Subtitles | ليلة واحدة على الأقل |
Bunun anlamı herkesin en az bir kez yakalanmadan kaçtığıdır. | Open Subtitles | وهذا يعني أن كل واحد منا تقريباً قد فعلها مرة واحدة على الأقل |