ويكيبيديا

    "واحده فقط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Sadece bir
        
    • tek bir
        
    • bir tek
        
    • yalnızca bir
        
    • tane
        
    • Sadece tek
        
    • için tek
        
    L'Chaim, bunu senin için yapacağım. Ama Sadece bir şarkı. Open Subtitles لاخيم , سأفعلها من أجلك و لكن اغنيه واحده فقط
    Ben iki ayağı idare ediyorum ve Devon Sadece bir ayakla gidiyor. Open Subtitles انها فقط انا لدي قدمان في الداخل وديفن لديه قدم واحده فقط
    Bu Sadece bir seferlik ve bir seferlik anlaşma. Unuttun mu? Open Subtitles انها لعبة لمره الواحده فقط واذكرك بأنها مره واحده فقط ؟
    Var olan yaşlandığında, tek bir yumurta bırakır ve ölür. Open Subtitles عندما يكبر حصان البحر يبيض بيضه واحده فقط ثم يموت
    Bu vadide bir tek kasaba var sahipleri arkadaşlarım. Open Subtitles هناك مزرعه واحده فقط فى هذا الوادى وصاحبها صديق لى
    Sadece bir geceliğine buradayız. Dört dakikanız var. Open Subtitles سنكون هنا لليله واحده فقط لديك اربع دقائق
    Hayır, Sadece bir tane. Ama bu katliam baştan sona kadar "Baba 3" gibiydi. Open Subtitles لا انها واحده فقط , لكن المذبحه تشبه مرورك بفلم الأب الروحى الجزء الثالث
    Yattığım Sadece bir kişi oldu... ikimiz de çok gençtik. Open Subtitles لا يوجد واحده فقط انا عاشرتها عندما كنا نحن الاثنين بالغين
    Yapabilir misin, Iütfen, Sadece bir kere olsun kıçımdan düşsen. Open Subtitles ارجوك، هل ستفعلينها لمره واحده فقط. ابتعدي عن مؤخرتي.
    Sadece bir şarkı, ses tonun nasıl bir duyayım. Open Subtitles أغنيه واحده فقط. كي اعرف بالظبط قدراتك صوتك.
    Sadece bir tablo satmış olabilir. Open Subtitles بعَمَلِه خلال يومه ربَّما يكون قد باع لوحه واحده فقط
    Eğer onu görmeyi istersen, Sadece bir kızı sevmelisin. Open Subtitles إن أردت رؤيته، تحتاج أن تحب فتاه واحده فقط.
    Pekala, Sadece bir tane ve sonra buradan gideceksin Eric Allister Daniels. Open Subtitles حسنا .. واحده فقط ثمن تخرج من هنا .. ايريك
    Dediklerine göre senin gibi güzide Emmy ödülünü almış biri için Sadece bir kereliğine konuk oyuncu olarak aramıza katılmak zaten yeterince küçük düşürücüymüş. Open Subtitles حسناً،كما شرحوا لي كفائزه قديره بجائزه الايمي مثلك لتنضم الينا لمشهد واحد مره واحده فقط
    Hayır, Matt'in Sadece bir ekstra bileti vardı. Open Subtitles لا .. كان لدى مات تذكرة إضافية واحده فقط
    Ve senin de bildiğin gibi, Kansas'ta Sadece bir tane sağırlar okulu var. Open Subtitles وكما تعلمين, هناك مدرسة ثانوية واحده فقط للصم في مدينة كانساس سيتي
    Sadece bir kere psikiyatri rotasyonuna girdim, o yüzden tavsiyem kötü olabilir ama bence boşlukları doldurmaya çalışmalısın. Open Subtitles لقد قمت بدورة طب نفسي واحده فقط لذلك قد تكون نصيحتي لك سيئه لكني أعتقد أن عليك أن تملأي الفراغات بذاكرتك
    tek bir çatışmada 5 bin İngiliz esir alınmıştı. Open Subtitles الأسرى البريطانيين خمسة الاف أسير فى معركة واحده فقط
    Ruth'un bu büyüyü kullanabilecek gücü bulabilmesinin bir tek yolu var. Open Subtitles هناك طريقه واحده فقط تستطيع فيه روث أن تستمد القوه لهكذا نوع من السحر
    Bunu yalnızca bir kez söyleyeceğim, o nedenle dinlemenizi öneririm. Open Subtitles سأقول هذا لمره واحده فقط لذا أقترح أن تستمعوا
    Hristiyan inanışında on emir vardır. Benim bir tane var. Open Subtitles الأيمان المسيحى له 10 وصايا و أنا لدى واحده فقط
    Bu dünyada sadece tek bir isteğim var - benim için çalacağınız şeyi elimde tutmak. Open Subtitles لدي امنيه واحده فقط فى هذا العالم ان احمل فى يدى الشىء الذى ستسرقه لي
    Kazanmak için tek şansımız açık arazide savaşmak. Open Subtitles لدينا فرصه واحده فقط و هى أن نقاتلهم فى الخارج.. فى مكان مفتوح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد