ويكيبيديا

    "واحد فقط على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sadece bir
        
    • tek bir
        
    Listemde sadece bir Korben Dallas var o da bindi. Open Subtitles إسمع أنا لدي كوربن دالاس واحد فقط على قائمتي وهو مقيم الآن
    Listemde sadece bir Korben Dallas var o da bindi. Open Subtitles إسمع أنا لدي كوربن دالاس واحد فقط على قائمتي وهو مقيم الآن
    İşin müdürü dün çatıda sadece bir elemanının olduğunu söyledi. Open Subtitles حسناً، الرجل الذي يُدير العمل أخبرني أنّه كان هناك البارحة عامل واحد فقط على السطح
    Ben de tek bir şey yapacağım, 100 dolarlık bilgisayarda da bu şeyin çalıştığını ispatlayacağım. TED وفكرت أن أقوم بشيء واحد فقط على جهاز اللابتوب ذو المائة دولار هنا فقط لأثبت أن هذه الأفكار تعمل هنا.
    Elimizde geriye sadece tek bir olasılık kalıyor. Open Subtitles هذا يترك لنا خيار واحد فقط على الرغم من كونه خيار قاسِ و مروع
    Kazadan beri sadece üç hafta oldu. Bu şeyle ise sadece bir gün. Open Subtitles لقد مرّ على الحادث 3 أسابيع فقط وقد مرّ يوم واحد فقط على اليد الإصطناعية
    -Şu lokomotifte sadece bir adam var. Open Subtitles يوجد رجل واحد فقط على ذلك القطار
    Bu tarafta sadece bir tane nöbetçi var. Open Subtitles كان هناك حارس واحد فقط على هذا الجانب
    sadece bir gün daha çekeceğiz. Open Subtitles بقي يوم واحد فقط على إطلاقه ..
    Telefonda sadece bir numara var. Open Subtitles هناك رقم واحد فقط على الهاتف.
    Bu adada sadece bir kocabaş var Bay Zheng ve şu anda ona bakıyorsun. Open Subtitles ذلك سيكون إفشاء السر (هناك وحش واحد فقط على الجزيرة سيد (يونغ
    Tüm dünyada sadece bir Kütüphaneci olmalı Eve Baird, Open Subtitles هـناك حارس واحد فقط على الاطلاق في العلم كله، (إيف بايرد)،
    Kısıtlı süre zarfı içinde uzak bir ihtimal de olsa onunla temasa geçebileceğiniz tek bir hadise var. Open Subtitles هناك حدث واحد فقط على أن يمنحوكَ فرصة بعيدة للقيام بإتصال ضمن قيود جدولكَ الزمني
    Gezegende bunu yapabilecek sadece tek bir şey var. Open Subtitles هناك شيء واحد فقط على هذا الكوكب الذي يستطيع فعل ذلك
    Dünyada kilidi açabilecek tek bir insan var Ethan. Open Subtitles إيثان، هناك شخص واحد فقط على الأرض الذين يمكن فتح هذا القرص.
    Dün gece bütün adada tek bir asfalt çalışması varmış. Open Subtitles أخبروني بتواجد مشروع تزفييت واحد فقط على الجزيرة كلها ليلة أمس
    Görünüşe göre bütün stadın ağzında tek bir isim var. Open Subtitles يبدو أن كامل الملعب له اسم واحد فقط على شفاههم...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد