Listemde sadece bir Korben Dallas var o da bindi. | Open Subtitles | إسمع أنا لدي كوربن دالاس واحد فقط على قائمتي وهو مقيم الآن |
Listemde sadece bir Korben Dallas var o da bindi. | Open Subtitles | إسمع أنا لدي كوربن دالاس واحد فقط على قائمتي وهو مقيم الآن |
İşin müdürü dün çatıda sadece bir elemanının olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حسناً، الرجل الذي يُدير العمل أخبرني أنّه كان هناك البارحة عامل واحد فقط على السطح |
Ben de tek bir şey yapacağım, 100 dolarlık bilgisayarda da bu şeyin çalıştığını ispatlayacağım. | TED | وفكرت أن أقوم بشيء واحد فقط على جهاز اللابتوب ذو المائة دولار هنا فقط لأثبت أن هذه الأفكار تعمل هنا. |
Elimizde geriye sadece tek bir olasılık kalıyor. | Open Subtitles | هذا يترك لنا خيار واحد فقط على الرغم من كونه خيار قاسِ و مروع |
Kazadan beri sadece üç hafta oldu. Bu şeyle ise sadece bir gün. | Open Subtitles | لقد مرّ على الحادث 3 أسابيع فقط وقد مرّ يوم واحد فقط على اليد الإصطناعية |
-Şu lokomotifte sadece bir adam var. | Open Subtitles | يوجد رجل واحد فقط على ذلك القطار |
Bu tarafta sadece bir tane nöbetçi var. | Open Subtitles | كان هناك حارس واحد فقط على هذا الجانب |
sadece bir gün daha çekeceğiz. | Open Subtitles | بقي يوم واحد فقط على إطلاقه .. |
Telefonda sadece bir numara var. | Open Subtitles | هناك رقم واحد فقط على الهاتف. |
Bu adada sadece bir kocabaş var Bay Zheng ve şu anda ona bakıyorsun. | Open Subtitles | ذلك سيكون إفشاء السر (هناك وحش واحد فقط على الجزيرة سيد (يونغ |
Tüm dünyada sadece bir Kütüphaneci olmalı Eve Baird, | Open Subtitles | هـناك حارس واحد فقط على الاطلاق في العلم كله، (إيف بايرد)، |
Kısıtlı süre zarfı içinde uzak bir ihtimal de olsa onunla temasa geçebileceğiniz tek bir hadise var. | Open Subtitles | هناك حدث واحد فقط على أن يمنحوكَ فرصة بعيدة للقيام بإتصال ضمن قيود جدولكَ الزمني |
Gezegende bunu yapabilecek sadece tek bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء واحد فقط على هذا الكوكب الذي يستطيع فعل ذلك |
Dünyada kilidi açabilecek tek bir insan var Ethan. | Open Subtitles | إيثان، هناك شخص واحد فقط على الأرض الذين يمكن فتح هذا القرص. |
Dün gece bütün adada tek bir asfalt çalışması varmış. | Open Subtitles | أخبروني بتواجد مشروع تزفييت واحد فقط على الجزيرة كلها ليلة أمس |
Görünüşe göre bütün stadın ağzında tek bir isim var. | Open Subtitles | يبدو أن كامل الملعب له اسم واحد فقط على شفاههم... |