ويكيبيديا

    "واحد لا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olmayan bir
        
    • tek bir
        
    • olmayan tek
        
    • bir tek
        
    İlk bakışta her şey iyi görünüyordu, ama kaydı olmayan bir kasa vardı. Bütün işaretler 1948 yılını gösteriyordu. Open Subtitles كان هناك صندوق واحد لا سجلات لديه أقصد أنه عائد لعام 1948 لذلك بدأت أفكر
    Onlarla ilgili olmayan bir ders almaya çok yaklaşmıştık. Open Subtitles كنا قريبين جداً من الحصول على صف واحد لا يكون بأكمله متعلقاً بهم
    Sadece tek bir adamsın. tek bir adam dünyayı değiştiremez. Open Subtitles أنت رجل واحد فقط رجل واحد لا يمكنه تغيير العالم
    Özetlemek gerekirse tek bir anlama geliyor: Teröristlerle müzakere yapmayın. TED حسنا للتلخيص، فإنه يتلخص في أمر واحد: لا تتفاوض مع الإرهابيين.
    Şu an ihtiyacım olmayan tek şey sıkıştırılmak. Beni aradın ve yardım istedin. Open Subtitles شىء واحد لا أريده , وهو المضايقة أنت من إتصل بى وطلب المساعدة
    Şu an ihtiyacım olmayan tek şey sıkıştırılmak. Beni aradın ve yardım istedin. Open Subtitles شىء واحد لا أريده , وهو المضايقة أنت من إتصل بى وطلب المساعدة
    Ne Avrupa'daki mezattan ne de dünya üzerindeki herhangi bir çarşıdan... alamayacağın bir tek şey var. Open Subtitles يوجد شئ واحد لا يمكن شراؤه من أوروبا أو أى مكان فى العالم
    Dünyayı değiştirmeye çalışan herkes basit ve kaçışı olmayan bir nedenden ötürü başarısızlığa mahkumdur. Open Subtitles أن معظم الحالات التي يحاول فيها الإنسان تغيير العالم تفشل لسبب واحد لا مفر منه وهو البقية.
    Ama sende başkalarında olmayan bir şey var; ben... Open Subtitles ما عدا شىء واحد لا يملكه شخص أخر لكنك أنه أنا.وأنا...
    - Ve sende olmayan bir şeye sahipti. Open Subtitles -وكآن لديه شي واحد لا يوجد لديك
    - Ve sende olmayan bir şeye sahipti. Open Subtitles -وكآن لديه شي واحد لا يوجد لديك
    Ama Baldur'a o kadar düşkün olmayan bir tanrı varmış. Open Subtitles ولكن كان هناك إله واحد لا يحب"بولدر"
    tek bir bot olduğunda, fazla bir etkisi yoktur. TED وبعد ان يمر قارب .. فقد وجد ان وجود قارب واحد لا يؤثر بصورة كبيرة
    Binlerce askeri kullanamayacağın tek bir yer vardır... Open Subtitles و لكن ثمه مكان واحد لا يمكنك فيه استخدام 1000 جندى
    Anlayamadığım tek bir konu var. Niye böyle bir aptalca şeyle kendini tehlikeye attı? Open Subtitles شيءٌ واحد لا أفهمه, ما الذي دعاك إلى هذا التصرّف الدنيء؟
    Bazen rüyalar kötü öğreticidir çünkü bütün gerçek tek bir rüyada saklı değildir. Open Subtitles أحياناً الأحلام علامات سيئة لأن حلم واحد لا يروي قصة كاملة
    Temizlik işleri çarkında olmayan tek şey temizlik işleri ama önemli değil. Open Subtitles هناك شيء واحد لا يوجد في العمل المرتب الترتيب ,لكن هنا نحن محقين. اكثر متعة بهذه الطريقة.
    Senin ya da Karim'in ya da bebeğin zımbırtılarıyla dolu olmayan tek yer. Open Subtitles مكان واحد لا تنشغلي به مع وظيفتك أو أشياء كريم
    Ama bende olmayan tek bir şey var ve senin de bana verebileceğin tek şey o. Open Subtitles و لكن هناك شيء واحد لا أمتلكه و هذا هو الشيء الذي ستعطيه لي
    Cesedin üzerinde kurbana ait olmayan tek bir parmak izi var. Open Subtitles البصمة الوحيدة على الجثة تعود لشخصاً واحد لا غيره...
    Ne Avrupa'daki mezattan ne de dünya üzerindeki herhangi bir çarşıdan... alamayacağın bir tek şey var. Open Subtitles يوجد شئ واحد لا يمكن شراؤه من أوروبا أو أى مكان فى العالم
    bir tek kişiye bağlanmak hiç de akıllıca değil. Open Subtitles إنّه لجنون أن تعلّق مصيرك برجل واحد لا سيّما رجل لا يُعتمد عليه
    Cerrahlar sadece bir tek şeyi değiştirememişler Open Subtitles هناك شيء واحد لا تمكنه الجراحة تغيره ، هل عرفته؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد