Dışarı çıkıp içki içmek ve dayak yemek yerine evrak işlerini halletmen için bir gün ayırmalısın. | Open Subtitles | يوم واحد لكي تكمل أوراقك بدل من أن تتسكع وتسكر وتقحم نفسك في عراك |
Bazen daha önemli bir şeyi muhafaza etmek için bir türlü görünmeyi kabul etmen gerekir. | Open Subtitles | أحياناً يجب أن تقبل النظر بأتجاه واحد لكي تحمي شيئاً أكثر أهمية. |
Bazen daha önemli bir şeyi muhafaza etmek için bir türlü görünmeyi kabul etmen gerekir. | Open Subtitles | أحياناً يجب أن تقبل النظر بأتجاه واحد لكي تحمي شيئاً أكثر أهمية |
- Seni öldürmemem için bir neden söyle. | Open Subtitles | {\cH0000FF\3cHFFFFFF}أعطني سبب واحد لكي لا أقتلك |
Yiyeceklerden nasıl bahsettiğimizi düşünün. Sizinle doğru olan tek bir yiyecek olduğu konusunu asla tartışamam. | TED | حسناً . .بالنظر الى الطعام ولست أطمح ان أحاجج في ان يكون هنالك طعام مناسب واحد لكي يؤكل |
Bunun yapılabilir olduğunu göstermek için bir ay. | Open Subtitles | -لدي شهر واحد لكي أثبت لهن أن المعرض تجارة قابلة للتطبيق |
Hâlâ beş kişi için bir kişi feda ediyorsun. | Open Subtitles | لا زلت تضحين بشخص واحد لكي تنقذي خمسة |
Seni öldürmemem için bir sebep ver bana. | Open Subtitles | أعطيني سبب واحد لكي لا أقتلك الآن |
Sanırım, geriye yapılması gereken tek bir şey kaldı. | Open Subtitles | حسناً, يبدو أنه لم يتبقي إلا شيء واحد لكي نفعله |
Eğer patlatacak ikinci bir cihaz yoksa... sizinle kalmasının tek nedeni var. | Open Subtitles | حسنا ان لم يكن لديه اداة ثانية لكي يفجرها فهناك سبب واحد لكي يبقى معنا |