Bazı şeyler asla var olmamalı, bu iç karartıcı uzunluktaki liste de Onlardan biri. | Open Subtitles | يوجد بعض الأمور لا يجب أن توجد, و واحد منهم هو هذا القائمة الطويله المحبطه |
Onlardan biri Kira, öyle mi? | Open Subtitles | و واحد منهم هو كيرا ، أليس كذلك؟ |
Onlardan biri Moncho Tristan' ın oğlu. | Open Subtitles | واحد منهم هو "مونتشو" ابن "تريستان" |
Onların bakış açısına göre tedavi burası yerine onların olduğu yere götürülseydi şimdi kararları veren içlerinden biri olacaktı. | Open Subtitles | من أين ما يجلسّون ان وصل العلاج هناك بدلاً من هنا لكان واحد منهم هو المسؤول هنا. |
Onların bakış açısına göre tedavi burası yerine onların olduğu yere götürülseydi şimdi kararları veren içlerinden biri olacaktı. | Open Subtitles | من أين ما يجلسّون ان وصل العلاج هناك بدلاً من هنا لكان واحد منهم هو المسؤول هنا. |
Beş kişiden falan bahsediyoruz ve içlerinden biri Başkan değil. | Open Subtitles | نحن نتحدث، مثل، هناك خمسة أشخاص... واحد منهم هو ليس الرئيس. |
Onlardan biri East Village'daki Ventri'nin Yeri. | Open Subtitles | واحد منهم هو Ventri في شرق القرية. |
Choi, Onlardan biri gerçek katil, o yüzden onu kaybetme! | Open Subtitles | (شوي)، واحد منهم هو القاتل الحقيقي لذا لا تفقده! |
Ama Onlardan biri safkan kurt katili. | Open Subtitles | ولكن واحد منهم هو قاتل الأصيل |
Onlardan biri, William Goffe, cumhuriyet fanatikleriyce adaletten gizlendi. | Open Subtitles | (واحد منهم هو (وليام غوف كان بمنأى عن العدالة من قبل الحكوميين المتعصبيين |
Çünkü Onlardan biri olan Heo Gil Rae, Uluslararası Nükleer Araştırma Örgütü'nde üst düzey bir bilim adamı. | Open Subtitles | لأن واحد منهم هو (هيو جيل راي)،كبير العلماء في منظمة البحوث النووية العالمية |
Onlardan biri hedef. | Open Subtitles | واحد منهم هو الهدف |
Onlardan biri, Belediye Başkanı Bill Conley. | Open Subtitles | واحد منهم هو العمدة (بيل كونلي). |
Düşman içlerinden biri. | Open Subtitles | واحد منهم هو العدو |
İçlerinden biri doğduğum köydü. | Open Subtitles | واحد منهم هو قرية ولادتي. |