ويكيبيديا

    "واحد يستطيع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir
        
    bir adam tüm bu aksanları ve kimlikleri üstlenebilir mi? Open Subtitles شخص واحد يستطيع التظاهر بكل هذه اللهجات، وكل هذه الهويات؟
    Böylelikle, bilim insanları çok heyecanlandılar, ve tek bir onkogen bunu yapabilir, dediler. TED شعر العلماء بالإثارة وقالوا أن جين سرطاني واحد يستطيع عمل هذا.
    Gördüğümüz gibi bazen sadece bir tehlike bizi kutuplaştırabilir. TED و احياناً خطر واحد يستطيع استقطابنا كما رأينا
    Şimdi artık biliyoruz ki, kararlı bir adam onları peşine takıp 5 dakika oyalayabilirse kaçabiliriz. Open Subtitles والآن نحن نعرف إذا كان رجل واحد يستطيع تشتيت إنتباههم لـ 5 دقائق فيمكن لرفيقه الهروب
    Şu anda gidebileceği tek bir yer var: Open Subtitles هناك مكان واحد يستطيع الذهاب اليه الأن منزله
    bir yarrak belki on genç kızı tatmin edebilir ama olgun bir kadını, on erkek biraraya gelse bile zor tatmin eder. Open Subtitles ديك واحد يستطيع ارضاء عشر دجاجات ولكن عشرة رجال لا يستطيعون ارضاء امرأة واحدة
    Evet. bir insana ruh aktarılabilir. - Şahane! Open Subtitles أجل ، واحد يستطيع أن ينقل الأرواح إلى بشري آخر
    - O henüz kazanmadı... - ona karşı durabilecek bir insan olduğu sürece kazanamaz. Open Subtitles طالما أن هناك شخص واحد يستطيع أن يواجهها
    Gözlerin tekrar birleşmesi gibi. Anlaşılan bu adam, bir bıçakla her şeyi yapabilir. Open Subtitles زرع العينين , شيء واحد يستطيع أن يفعل أى شيء بسكين
    -Kılıflı bir tane istemiyorum! Open Subtitles لا أحتاج واحد يستطيع صنع حقيبته المتنقله الخاصه
    Belki herkes bir ya da iki adım ilerleyebilir bunda. Open Subtitles لربما كل واحد يستطيع أن يتحرك مسافة غنش أو إثنين في هذه المسألة
    Annem hep derdi ki, aptalca birşey yapmak için bir kişi gerekir, ama gerçekten aptalca bir şey yapmak için birden fazla kişi gerekir.. Open Subtitles أمي كانت تقول,شخص واحد يستطيع فعل شيئ أخرق ولكنك الناس يستطيعون فعل أمر أخرق بالفعل
    Ancak, gerçek dünya kusursuz değil, bu yüzden içinde olan herşeyi yöneten tek bir yasa yok. Open Subtitles لكن العالم الحقيقي ليس كاملا و لذلك لا يوجد هنالك مبدأ واحد يستطيع توضيح كل شئ
    Böyle bir işin üstesinden ancak tek bir adam gelebilir ve gerçek şu ki... rahatsız edilmekten hoşlanmaz. Open Subtitles هناك شخص واحد يستطيع تولي مهمة كهذه.. فرانكلي إنه لا يحب أن يزعجه أحد
    Yüksek düzey bir ünlü olarak ilk resmi gösterimim ve biri benim konuğum olarak partiye benimle gelecek. Open Subtitles وهو ظهوري الرسمي كنجم مشهور كبير وشخص واحد يستطيع القدوم معي إلى الحفلة كضيفي
    Geçitten sadece bir kişi geçebilir ve görünüşe göre, Şeytani M. ile savaşmak için doğru seçim sensin. Open Subtitles فقط واحد يستطيع العبور وانت تبدو لنا الخيار الافضل لمحاربة الشرير م مالثازار؟
    Onu elinden geldiğince iyi kelime kodlamaya itecek tek bir insan var. Open Subtitles يوجد فقط شخص واحد يستطيع دفعه للتهجي بأفضل طريقة ممكنة له
    Anneme saldıranların kim olduğu hakkında bir şey söyleyebilecek bir kişi bile yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك شخص واحد يستطيع أن يخبرني أيّ شئ حول الذي سلب أمّي.
    bir insan bu kadar şey hissedemez havaya uçar sadece senin duygusal yanın bi çay kaşığı kadar olduğu için. Open Subtitles شخص واحد يستطيع الشعور بكل هذا إنهم سينفجروا هذا بسبب أن لديك مشاعر متحركة كملعقة الشاى
    Yuri O kadar kişi gömdün ve yine tek bir adamı elinden kaçırıyorsun Open Subtitles مع كل هؤلاء الرجال ورجل واحد يستطيع ان يفعل ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد