Ne yazık ki bizim minik beden savaş gemilerimiz onların güçlü sandalyeleri ile başedemedi. | Open Subtitles | واحسرتاه ، سفننا الصغيرة المهاجمة ليس نِداً لكراسيهم القوية |
Ama ne yazık ki eski güzel hislerle birlikte kötüler de geri geliyor. | Open Subtitles | لكن , واحسرتاه مع المشاعر القديمة الجيّدة تأتي الضغائن القديمة أيضاً. |
Ne yazık ki hizmetçilerim savaşçılıklarına göre değil de güzelliklerine göre seçildiler. | Open Subtitles | واحسرتاه , فخدمي يتم أختيارهم بسبب حسنهم وليس بسبب شجاعتهم |
Eyvah ki Mesih'in kanı döküldü... | Open Subtitles | "واحسرتاه مخلصى ينزف دماً" |
Oğlun düğünde gelin arabasında oturacak. | Open Subtitles | واحسرتاه! ماالذي فعلته لتعاقبي بهذا |
yazık ki sizden çok daha güzel kendisi. | Open Subtitles | واحسرتاه ، إنها أكثر جمالاً منكِ |
Ne yazık ki kaderde yokmuş. | Open Subtitles | واحسرتاه ، لم يكن من المُقدر ان يكن |
Ve ne yazık ki; tuhaflar çağlar boyunca zulüm gördüler. | Open Subtitles | واحسرتاه! فقد تعرَّض غريبي الأطوار للإضطهاد على مر العصور |
- yazık ki ülke öyle. Kendini tanıyamayacak durumda. | Open Subtitles | واحسرتاه وطن مسكين |
Ne yazık ki, kabak zaman. | Open Subtitles | . واحسرتاه ، حان وقت الرحيل |
Ama ne yazık ki Yatsko'yu hiç canlandıramadık. | Open Subtitles | واحسرتاه أننا لم نستطع إعادة إحياء (ياتسكو) |
Ama ne yazık ki, demedi. | Open Subtitles | لكن واحسرتاه لم يقلها |
Ne yazık ki, tek problemimiz Wong'u durdurmak değil. | Open Subtitles | واحسرتاه ! ان نوقف وانج ليس مشكلة . |
Eyvah ki Mesih'in kanı döküldü... | Open Subtitles | "واحسرتاه مخلصى ينزف دماً" |
Oğlun düğünde gelin arabasında oturacak. | Open Subtitles | واحسرتاه! ماالذي فعلته لتعاقبي بهذا |