Her birinin fiyatı yükseldikçe yükseldi ve sonra aniden büyük bir hızla düştü. | TED | ومع كل لحظة ارتفع سعرها وارتفع ثم هبط تماماً فجأة. |
İnfazcı olarak işe başladı ve hızla küçük patronluğa yükseldi. | Open Subtitles | بدأ الشباب وارتفع بسرعة، من الشارع المنفذ لمدرب طفيفة. |
Çarpışma hattı boyunca yer büküldü ve bir dağ silsilesi yükseldi. | Open Subtitles | بطول منطقة التصادم، انثنت الأرض وارتفع صف الجبال إلى أعلى. |
Son buz çağının sonunda, kutuplardaki buzlar eridi ve tüm dünyada su seviyesi yükseldi, bu alçak kıyılar suyla doldu. | Open Subtitles | ثم في نهاية العصر الجليدي الأخير, ذاب الجليد الذي في القطبين وارتفع منسوب مياه البحر في جميع أنحاء العالم, غمر هذا الساحل المنخفض. |
Güneş yükseldi, öğlen oldu olacak nerdeyse. | Open Subtitles | آه، وارتفع هو. قبل الظهر، ولا أقل. |
Justin'in durumu düzeldi. Ateşi düştü ve kan basıncı yükseldi. | Open Subtitles | (جستن) تبدل أنخفضت الحمى وارتفع ضط دمه |