Bakın Bayan Warnock. Bu adamlar trafik suçluları değil. Gerçekten korkunç şeyler yaptıkları için buradalar. | Open Subtitles | آنسة (وارنوك)، أولئكَ لم يرتكبوا مخالفات مروريّة، وإنّما اقترفوا أسوأ الآثام ليُزجوا هنا. |
Bayan Warnock, ben sadece yaşlı bir hapishane görevlisiyim. Küresel şirketlerin hareketleriyle ilgili spekülasyonlar yapamam. | Open Subtitles | آنسة (وارنوك)، إن أنا إلّا آمر سجنٍ عجوز لا يحقّني الإمعان في دوافع مؤسسات عالميّة. |
Özel bir emir almış, tek bir adam. Emilie Warnock'u oradan çıkarmak. | Open Subtitles | رجل واحد مُكلّف بأمر مُحدد، إخراج (إيملي وارنوك). |
Warnock'a kızının elimizde olduğunu söyle. | Open Subtitles | -أخبِر (وارنوك) أننا نأسر ابنته . |
Warnock? | Open Subtitles | (وارنوك)؟ |