Onlar şebekeye yansıtıcı boya ve daha başka şeyler sayesinde elektrik satıyorlar. | TED | الان، الكنيسة هي التي تقوم ببيع الكهرباء للشركة بفضل لوحات الطاقة الشمسية، والطلاء العاكس، واشياء اخرى. |
Çocuklarla yatan erkeklerin sapık olduğunu ve bilmek istemeyeceğin başka şeyler söylüyor. | Open Subtitles | اولائك الرجال مرضى ويمارسون الجنس مع الاطفال واشياء اخرى لاترغبين بمعرفتها |
Sadece insan yaşlanıyor ve başka şeyler daha çok önem kazanıyor. | Open Subtitles | ولكنك كبرتي بالسن واشياء اخرى تصبح مهمة |
Antikoagülan gibi şeyler salgılarlar. | Open Subtitles | هي تفرز مضادات للتخثر واشياء اخرى |
Yanında bir sürü çöp poşedi falan gibi şeyler. | Open Subtitles | وبعض اكياس القمامة، واشياء اخرى |
Biraz bar malzemesi ve başka şeyler de. | Open Subtitles | وبعض خردوات للبار واشياء اخرى |
- ...ve başka şeyler de. | Open Subtitles | - ... واشياء اخرى. |
Mesela o sallanan sandalye ve onun gibi şeyler. | Open Subtitles | مثل الكرسي الهزاز واشياء اخرى |