Bu da çok belli oldu. | Open Subtitles | لأن لديه سكسوكة كلا، هذا سيكون واضحاً جداً |
Ama onu kullanamayız. çok belli olur. | Open Subtitles | لا يمكننا استخدامه فهذا سيكون واضحاً جداً |
O kadar da basit değil, ama en azından, çok açık bir ders veriyor. | Open Subtitles | حسناً, الأمر ليس بهذه السطحية، ولكنه يُعطي درساً واضحاً جداً. |
Ama görünüşe göre cevap epey açık. | Open Subtitles | لكن من النظر للأمر، يبدو الجواب واضحاً جداً. |
Kanun bu durumda olağandışı bir şekilde gayet açık. | Open Subtitles | القانون كان واضحاً جداً بشأن هذه المسألة |
Ancak Booth... Tessa'nın kendi evi olduğuyla ilgili olarak çok net konuştu. | Open Subtitles | لكنه كان واضحاً جداً أنّ لها مكانها الخاص |
Belki çok belli olduğunu düşünmüştür. | Open Subtitles | ربما إعتقدَ إن ذلك كان واضحاً جداً |
Ben denedim ama çok belli olduydu! | Open Subtitles | حاولت ذلك لكنه كان واضحاً جداً |
(Gülüşmeler) Yerde elektrikli bir sensör olduğu çok belli olduğunda ise üzerinden atlıyorlardı. | TED | (ضحك) أو إذا كان واضحاً جداً بأنه يوجد جهاز استشعار كهربائي على الأرض، فإنه سيقفزون من فوقه. |
Ama bunu yapsan çok belli olurdu. | Open Subtitles | لكن... هذا سيكون واضحاً جداً |
Sezar çok açık konuştu isyancı Britanya köylerinin kökünü kazırsanız size altın banyosu yaptıracak. | Open Subtitles | القيصر كان واضحاً جداً إذا قمتم يتسوية قرية المتمردين البريطانيين أرضاً سيغرقكم بالذهب |
Kral olarak, istekleri belitirken çok açık olmayı öğrendim. | Open Subtitles | كملك تعودت أن أكون واضحاً جداً عن متى أضع شروطي |
Davalarınla ilgilenmiyorum, Shawn! Bunu çok açık belirttiğimi sanıyordum. | Open Subtitles | لا قضايا , شون لقد كنت واضحاً جداً في هذا الموضوع! |
Bunun nereye gittiğini bilmediğini söylüyorsun ama bana epey açık görünüyor. | Open Subtitles | تدّعي أنّ لا فكرة لديك أين يسير هذا، لكنّه يبدو واضحاً جداً لي. |
Hindu Manu Kanunları bu konularda gayet açık. | Open Subtitles | القانون الهندوسي كان واضحاً جداً بهذه المسائل |
Nasıl bir işe giriştiği konusunda Veronica'yla gayet açık konuştum. | Open Subtitles | كنتُ واضحاً جداً مع "فيرونيكا" لما كانت تُدخل نفسها فيه |
Başkanın kararı gayet açık. | Open Subtitles | ولكن الرئيس جعل الأمر واضحاً جداً |
Fitz, babası konusunda çok net konuştu. | Open Subtitles | فيتز كان واضحاً جداً بشأن والده. |