Daha fena bir noktaya gittiğine dair açık bir kanıt da yoktu. | Open Subtitles | لم تكن هناك علامة واضحة إلى بعد أكثر شراً |
Başkan bugün Amerikan halkına açık bir mesaj gönderiyor: | Open Subtitles | اليوم، تبعث الرئيسة رسالة واضحة إلى الشعب الأمريكي |
Düşmanlarımıza açık bir mesaj göndermek istiyor. | Open Subtitles | يريد أن يرسل رسالة واضحة إلى أعدائنا |
Tablo çok açık ve net, haksız mıyım? | Open Subtitles | يبدو أنها واضحة إلى حد ما، صحيح؟ |
360 derece açık ve net görüşümüz var. | Open Subtitles | لدينا رؤية واضحة إلى 360 درجة ... |