Belli ki hala kabul edememiş. | Open Subtitles | لقد أعتذرت له من أجل ذلك ؟ واضح أنه لم يقبل ذلك بعد |
Belli ki henüz burada cemiyet yok, önemli değil ama bilirsiniz işte... | Open Subtitles | واضح أنه لا يوجد مجتمع هنا بعد لا شيء لنتكلم عنه |
Hasarın boyutunu bilmiyorlar ama Belli ki, hizmet edemeyecek. | Open Subtitles | إنهم لا يعلمون مدى الضرر لكن واضح أنه غير قادر على القيادة |
Bay Pikul Görünüşe göre kriz anlarında çok iyi ve oyun tasarlarken bununla sıkça karşılaşırsınız. | Open Subtitles | واضح أنه جدّ فعّال عندما تكون هناك مشكلة .وعندما تصمّمين الألعاب فهناك الكثير من هذه المشاكل |
Görünüşe göre, virüsü vermeye asla niyetli değilmiş. | Open Subtitles | واضح أنه لم ينوِ أبداً التخلى عن الفيروس |
Açıkçası, bu rolü ben daha fazla oynayamam ama sen oynayabilirsin. | Open Subtitles | واضح أنه لا يمكننى لعب هذا الدور بعد الآن لكن أنت يمكنك |
Anlaşılan utangaç birisi, garip olan kimsenin rahatsız olmaması. | Open Subtitles | واضح أنه خجول والمدهش أن لا أحد منزعج. |
- Belli ki Star Island'ın en kötü boşanması. - Orası aşikâr. | Open Subtitles | " واضح أنه أسوأ طلاق في جزيرة " ستار - واضح - |
Boş ver o herifi. Belli ki b*tan bir avukat. | Open Subtitles | إذاَ انسى أمر " بيتش " واضح أنه محامي فاشل |
Bunları her kim inşa ettiyse Belli ki başka kimsenin onları görmesini istememiş. | Open Subtitles | حسناً, أياًكانمنبنىهذه.. واضح أنه لم يرد لأي أحد آخر أن يعرف بخصوصها |
Görüş giderek bozuluyor. Belli ki bir oyuncu değil. | Open Subtitles | قد تسوء الإحتمالات, واضح أنه لا يريد اللعب |
Bana palavra gibi geldi. Belli ki, öyle önemli bir şeye tanık oldu ki kendini ölmüş gibi göstermesine ve bütün hayatını geride bırakmasına sebep oldu ve siz hiçbir bok bilmiyorsunuz, öyle mi? | Open Subtitles | حسناً هذا هراء , أنه واضح أنه لاحظ شيئاً بحجم كافي جعله يزيف موته ويترك حياته خلفه |
Belli ki ölmemiş, o noktadan itibaren anlatmaya başlayıver. | Open Subtitles | واضح أنه لم يموت لماذا لا تستولي على الأمر من هنا ؟ |
Belli ki yeterince gizli olmamış. | Open Subtitles | حسنا , واضح أنه لم يكن مجهول بما فيه الكفاية |
Belli ki hiçbir şey bilmiyor yoksa şimdiye kadar söylerdi! | Open Subtitles | أوقف ذلك واضح أنه لا يعرف شيئاً وإلا كان أخبرك بالفعل |
Belli ki, her zaman katıldığından daha fazla toplantıya katıldığın anlamına geliyor. | Open Subtitles | واضح أنه يعني حضورك إجتماعات أكثر مما تفعل عادةً |
Görünüşe göre, adamın espri anlayışı biraz garipmiş. | Open Subtitles | واضح أنه كان رجلاً مواضباً بحس فكاهي ملتوي |
Görünüşe göre bugün şanslı günümüz. FBI'ın güzel insanları, bizi aydınlatmaya karar vermiş. | Open Subtitles | واضح أنه يوم سعدنا قرّر الفيدراليون الصالحون تنويرنا |
Görünüşe göre, paranın izini sürmede oldukça iyi. | Open Subtitles | واضح أنه بارع جداً فى تتبع سير النقود |
Açıkçası bunu yazmak için orada olamazdım. | Open Subtitles | واضح أنه لا يمكن أكون في تلك الحقبة لأكتبها. |
Anlaşılan acını paylaşmakla acı çekmek arasındaki yol çok kısaydı. | Open Subtitles | واضح أنه طريقاً مختصرة إلى البؤس |
Demek istediğim, bize göre, bu açıkça bir intihar. Hayır, ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | أقصد أنه بالنسبة لنا فإنه واضح أنه انتحار |