Ailem çiftliğe bakmak için Brezilya'ya dönmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | واضطر والداي للرجوع للبرازيل للعمل بالمزرعة |
Yetim kalınca okulu bırakmak zorunda kaldı. | TED | إذ أصبح يتيما، واضطر لأن يترك المدرسة. |
Kemoterapiden sonra öyle zayıf düşmüştüm ki Jack beni taşımak zorunda kaldı. | Open Subtitles | لقد كنت واهنة للغاية عقب العلاج الكيماوي واضطر (جاك) حرفياً إلى حملي |
Sovyetler Birliği rakibine karşı kendi bloğunu inşa etmek için zorlandı. | Open Subtitles | واضطر الاتحاد السوفياتي لبناء كتلة منافسة خاصة به |
Bay James Murray zorlandı seferden ayrılmak için | Open Subtitles | واضطر السيد جيمس موراي إلى الانفصال عن حملتنا |
Arabası bozuldu, kral prensesi kurtarmak için onu bırakmak zorundaydı. | Open Subtitles | تعطّلت عربتها واضطر لتركها خلفه لإنقاذ الأميرة |
Senin yerine Ravi gelmek zorunda kaldı eline yüzüne bulaştırdı, şimdi her şey karman çorman. | Open Subtitles | "واضطر (روبي) إلى الحلول مكانك وأفسد كل الأمور" - "وحلت الفوضى العارمة الآن" |
Bombayı çaldı, ama bedelini Simon Asher ödemek zorunda kaldı. | Open Subtitles | وسرق القنبلة، واضطر (سايمون) لدفع الثمن المطلق |
Siegel da kapattırılmaya zorlandı. | Open Subtitles | واضطر (سيجل) لإيقاف |
Bu hiçbir şeyi ispatlamaz. Oraya girdiğimi biliyordu.. Başka bir yere götürmek zorundaydı. | Open Subtitles | هذا لا يُبرئه ، عرف انني كُنتُ هناك ...واضطر ان يتخلص من هذه الأشياء |
Lucky Luciano, dört bin mil uzaktaki İtalya'da sürgündeydi ve gangsterler güç yarışında girdiği için suç imparatorluğunun kaosa dönüşmesini izlemek zorundaydı. | Open Subtitles | 4,000ميل بعيدا لوتشيانو) في المنفى في ايطاليا) واضطر الى مراقبة امبراطوريته تتحول الى الفوضى |