Tatlım, gel buraya biraz. Tatlım, bak. Bin Amerikan doları ödemeyi kabul ettiler, tamam mı? | Open Subtitles | أنظري ياحلوتي، لقد وافقا على دفع ألف دولار أمريكي، أتفهمين؟ |
Bakan Jarvis ve CIA müdürü de bu operasyonun önceliğini kabul ettiler. | Open Subtitles | سكرتير البحرية جارفس، و مدير الاستخبارات المركزية كلاهما وافقا على ان تكون المهمة في الصدارة. |
Baban ve büyükannen de arada mesafe olmasını kabul ettiler. | Open Subtitles | والدك وجدتك وافقا على البقاء بعيداَ |
Baban ve büyükannen de arada mesafe olmasını kabul ettiler. | Open Subtitles | والدك وجدتك وافقا على البقاء بعيداَ |
- Müdür Glynn ve Cedar Junction'ı yöneten meslektaşı bu telefon görüşmesinin bir şartla kabul ettiler, benim bu odada kalmam ve senin yanında da birisinin bulunması koşuluyla. | Open Subtitles | و الشخص الذي يُدير (سيدار جانكشِن) وافقا على هذا الاتصال بشَرط أن أبقى في الغُرفَة هُنا و أن يبقى معكَ شخصٌ عندَك |
- İkisi de onlara sunduğumuz son derece cömert teklifleri kabul ettiler. | Open Subtitles | -لقد وافقا على عرضي السخي للغاية |
Bay Lamonsoff ve Bay Brenner video oyun uzmanlıklarını siz ve sizin ekibiniz ile paylaşmayı kabul ettiler. | Open Subtitles | سيد (لامونسوف) و سيد (برينر) وافقا على مشاركة خبراتهم في ألعاب الفيديو معك و مع فريقك |
- Bu rakamı kabul ettiler mi? | Open Subtitles | هل وافقا على دفع هذا المبلغ؟ |