ويكيبيديا

    "واقفه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ayakta
        
    • duruyordu
        
    • park
        
    • dikiliyor
        
    • durduğunu
        
    • duruyor
        
    Her şey bittikten sonra elimde bol sıfırlı çek ile ayakta bir tek ben kalacağım. Open Subtitles وعندما ينتهي ذلك سأكون آخر واحده واقفه وحامله بيدي قطعه كبيره من اللحم
    Her şey bittikten sonra elimde bol sıfırlı çek ile ayakta bir tek ben kalacağım. Open Subtitles وعندما ينتهي ذلك سأكون آخر واحده واقفه وحامله بيدي قطعه كبيره من اللحم
    Bir dakika önce Emma onun yanında duruyordu sonra Frank arkasını döndü ve onu kaçırdılar. Open Subtitles دقيقة ايما كانت واقفه بجانبه ثم فرانك استدار وهي ذهبت
    Ne zamandan beri konuşuyoruz, arkanızda duruyordu. Open Subtitles طوال الوقت الذي تحدثنا فيه كانت واقفه هناك
    Şimdi yol tarafında park etmiş beyaz bir araca yaklaştılar. Open Subtitles لقد حققوا بسياره بيضاء واقفه على جانب الطريق
    Gözlerimi kapar ve beşe kadar sayardım açtığımda ise hâlâ önümde dikiliyor olurdu. Open Subtitles لقد كنت أغلق عيناى وأقوم بالعد لخمسه وعندما أفتح عيناى أجدها واقفه أمامى
    Evet. Bütün arabaların yolun dışında kenarda durduğunu fark etmediniz mi? Open Subtitles ألم تلاحظ كل السيارات واقفه بجانب الطريق
    Aynanın tam karşısında duruyor, elinde parlayan bir cisim tutuyordu. Open Subtitles واقفه أمام المرآه قابضه علي شيئاً ما يبرق.
    Büyük fırtına sırasında mazgallarda ayakta durduğuna kendi gözlerimle şahit oldum. Open Subtitles بعيني هاتين رأيتها واقفه على السور خلال عاصفه عاتيه
    Ha-hayır,orada arkada elinde bir sandviçle ayakta duruyordu. Open Subtitles كانت واقفه هناك ممسكه بشطيره في يدها
    İşini ayakta yapıyor. Bu olmasın. Open Subtitles انها تتبول و هى واقفه , ليس معها
    Bununla ayakta işeyebileceğim. Bir adam gibi. Open Subtitles بهذا, استطيع البول واقفه مثل الرجل
    Hemen de oturma, bir süre ayakta kalıp-- Open Subtitles لاتجلسين مباشرة ..... ستظلين واقفه حتى
    Kendimi, orada ayakta dikiliyorum. Open Subtitles إنه أنا .. واقفه هناك
    Çamura bulanmıştım ve o da kelebeklerle kaplı bir çalı gibi orada duruyordu. Open Subtitles وهي واقفه هناك كما لو أنها شجره مغطاة بالفراشات
    Babamın cesedi başında duruyordu. Open Subtitles واقفه بجانب .جثّة أبي
    ve gözlerimi açtığımda Meera önümde duruyordu. Open Subtitles امامى واقفه كانت ميرا
    Limuzini park ettiğiniz alan yasak bölge. Open Subtitles لوحظ بأن سيارة ليموزين واقفه في منطقة محظورة
    Bu arabaları biliyorum. Hepsi motelin önünde park halindeydi. Open Subtitles أنا أعرف تلك السيارات لقد كانت واقفه في منطقة الراحه
    Gözlerimi kapatıp beşe kadar sayardım ama gözlerimi açtığımda önümde dikiliyor olurdu. Open Subtitles لقد كنت أغلق عيناى وأعد إلى خمسه ولكن عنما أقوم بفتحهم أجدها واقفه أمامى
    - İnanacak! - Hey! Keşke bir halının üzerinde dikiliyor olsaydım. Open Subtitles -كنت اتمني أن اكون واقفه علي السجادة
    Evet. Bütün arabaların yolun dışında kenarda durduğunu fark etmediniz mi? Open Subtitles ألم تلاحظ كل السيارات واقفه بجانب الطريق
    Dürbünle etrafı gözetliyordum ve senin odada durduğunu sandım. Open Subtitles بينماكنت أنظر , في المنظار المكبر, وبدا كما لو كنت واقفه في الغرفة.
    İlgin olsa burada duruyor olmazdık. Open Subtitles لم تكوني واقفه هنا إن كُنتِ كذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد