Bu aşamada riski göze alarak, manyağın teki olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | كعمل دعائي؟ سأضع نفسي في ورطة هنا واقول شخص مجنون |
Bir gün, bir grup kıza yaklaşıp ağır bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | تعرفين .. يوما سوف اذهب الى مجموعة فتيات واقول شيئاً حاداً |
Başka herhangi bir yerde bulacağınız herhangi bir şeyden daha iyi gelecek şeyin ne olduğunu size söyleyeceğim. | Open Subtitles | واقول لك ما هو افضل من كل شيء من افضل من اي شيء في الوجود هل قال أحدكم سندويشات؟ أجل |
Ve çıkıp şunu diyeceğim: Benim kızım bir dalga değil. | TED | وانا سوف اتجرا واقول بان ابنتي ليست موجة |
Bak ne diyeceğim, paranın hepsini alabilirsin. Çeyrek milyonun tamamını... | Open Subtitles | واقول لك يمكنك ان تحظي بالغنيمه بالمبلغ باكمله |
24 saat sabredemezdim seni arayıp, şunu söylemek için: | Open Subtitles | 24 ولم اكن لاطيق الانتظار ساعه حتى اتصل بك واقول: |
Şimdi beni dinle Delgado, onlara anlattιm, şimdi sana da söylüyorum. | Open Subtitles | والآن استمع يا دلجادو لقد قلت لهم امس واقول لك اليوم |
Kenara çekilmeyi düşünüyorum. Seçmelere girmeyeceğimi onlara söyleyeceğim. | Open Subtitles | اعتقد انني سأتنازل واقول لهم انني لن اتحضر لتجربة اداء |
Karımı arayıp yemeğimi erkenden yakmasını söyleyeceğim. | Open Subtitles | فقط سأتصل بزوجتي واقول لها ان تحرق عشائي مبكرا |
Joe'ya mesaj atıp Nash'i gözaltına aldığımızı söyleyeceğim. | Open Subtitles | حسنا سوف أراسل جو واقول لها انا امسكنا بناش |
Kendimi tehlikeye atıp siz iki kızın aynı sayfada olmadığınızı söyleyeceğim. | Open Subtitles | انا سوف اطرح رأيي هنا واقول انكما غير متوافقتين |
Ve bak, büyük bir riskin içine giriyorum, ama bunu sana söyleyeceğim. | Open Subtitles | يا. و، انظري، أنا ساخرج على طرف هنا، ولكن أنا سأمضي قدما واقول |
İçeri girdiğinde ona bakıp direk konuya gireceğim. "Joyce, konuşmamız gerek." diyeceğim. | Open Subtitles | - عندما تدخل سأنظر اليها مباشرة واقول جويس حان الوقت كي نتحدث |
Uçan elk kafası diye bir tür yoksa, ki hiç duymadım, bir tahminde bulunup hayır diyeceğim. | Open Subtitles | حسنا بما انه لا يوجد انواع طائرة من رؤوس الايل لم اسمع بها سوف اتخذ قرارا واقول لا |
Ertesi sabah Aidan'ı dükkandan arayıp ne kadar özlediğimi söylemek için medeni bir saate kadar bekledim. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي انتظرت حتى ساعة ائقة للاتصال ايدين واقول له كم فاتني له. |
Çin'deki budist arkadaşlarımdan öğrendiğim bişey varsa, o da kalbini herkese açmak, ve her zaman doğruyu söylemek. | Open Subtitles | اذا كان هناك ما تعلمته من اصدقائى الصينيون ان ابقى قلبى مفتوحا واقول الحقيقة |
Yani, tüm filmleri elimde tutup postaneye kaybettiğimi söylemek dışında. | Open Subtitles | حسنا هذا غير الافلام التي احتفظ بها واقول لصاحب المحل أني اضعتها |
Ben polisim ve sana hareket etmemeni söylüyorum, Pamuk Prenses. Hareket et, ölürsün. | Open Subtitles | انا الشرطة واقول لا تتحرك لو تحركت فستموت |
oralarda bir yerlerde ufak bir alternatif var, ve kendimi eleştirerek kötü olmadığını söylüyorum. "ancak görsel olmaktan çok daha fazla öğretici" | TED | هناك بديل قائم هنا على ما يبدو واقول " انه ليس سيئاً - انقد نفسي هنا ولكني يبدو تلقيني .. اكثر منه بصري |
Ben senin yeteneğinim, ve sana o kitabı almanı söylüyorum. | Open Subtitles | انا قدرتك الخاصه واقول لك احضر الكتاب |