ويكيبيديا

    "واقول" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söyleyeceğim
        
    • diyeceğim
        
    • söylemek
        
    • söylüyorum
        
    • arayıp
        
    Bu aşamada riski göze alarak, manyağın teki olduğunu söyleyeceğim. Open Subtitles كعمل دعائي؟ سأضع نفسي في ورطة هنا واقول شخص مجنون
    Bir gün, bir grup kıza yaklaşıp ağır bir şey söyleyeceğim. Open Subtitles تعرفين .. يوما سوف اذهب الى مجموعة فتيات واقول شيئاً حاداً
    Başka herhangi bir yerde bulacağınız herhangi bir şeyden daha iyi gelecek şeyin ne olduğunu size söyleyeceğim. Open Subtitles واقول لك ما هو افضل من كل شيء من افضل من اي شيء في الوجود هل قال أحدكم سندويشات؟ أجل
    Ve çıkıp şunu diyeceğim: Benim kızım bir dalga değil. TED وانا سوف اتجرا واقول بان ابنتي ليست موجة
    Bak ne diyeceğim, paranın hepsini alabilirsin. Çeyrek milyonun tamamını... Open Subtitles واقول لك يمكنك ان تحظي بالغنيمه بالمبلغ باكمله
    24 saat sabredemezdim seni arayıp, şunu söylemek için: Open Subtitles 24 ولم اكن لاطيق الانتظار ساعه حتى اتصل بك واقول:
    Şimdi beni dinle Delgado, onlara anlattιm, şimdi sana da söylüyorum. Open Subtitles والآن استمع يا دلجادو لقد قلت لهم امس واقول لك اليوم
    Kenara çekilmeyi düşünüyorum. Seçmelere girmeyeceğimi onlara söyleyeceğim. Open Subtitles اعتقد انني سأتنازل واقول لهم انني لن اتحضر لتجربة اداء
    Karımı arayıp yemeğimi erkenden yakmasını söyleyeceğim. Open Subtitles فقط سأتصل بزوجتي واقول لها ان تحرق عشائي مبكرا
    Joe'ya mesaj atıp Nash'i gözaltına aldığımızı söyleyeceğim. Open Subtitles حسنا سوف أراسل جو واقول لها انا امسكنا بناش
    Kendimi tehlikeye atıp siz iki kızın aynı sayfada olmadığınızı söyleyeceğim. Open Subtitles انا سوف اطرح رأيي هنا واقول انكما غير متوافقتين
    Ve bak, büyük bir riskin içine giriyorum, ama bunu sana söyleyeceğim. Open Subtitles يا. و، انظري، أنا ساخرج على طرف هنا، ولكن أنا سأمضي قدما واقول
    İçeri girdiğinde ona bakıp direk konuya gireceğim. "Joyce, konuşmamız gerek." diyeceğim. Open Subtitles - عندما تدخل سأنظر اليها مباشرة واقول جويس حان الوقت كي نتحدث
    Uçan elk kafası diye bir tür yoksa, ki hiç duymadım, bir tahminde bulunup hayır diyeceğim. Open Subtitles حسنا بما انه لا يوجد انواع طائرة من رؤوس الايل لم اسمع بها سوف اتخذ قرارا واقول لا
    Ertesi sabah Aidan'ı dükkandan arayıp ne kadar özlediğimi söylemek için medeni bir saate kadar bekledim. Open Subtitles في صباح اليوم التالي انتظرت حتى ساعة ائقة للاتصال ايدين واقول له كم فاتني له.
    Çin'deki budist arkadaşlarımdan öğrendiğim bişey varsa, o da kalbini herkese açmak, ve her zaman doğruyu söylemek. Open Subtitles اذا كان هناك ما تعلمته من اصدقائى الصينيون ان ابقى قلبى مفتوحا واقول الحقيقة
    Yani, tüm filmleri elimde tutup postaneye kaybettiğimi söylemek dışında. Open Subtitles حسنا هذا غير الافلام التي احتفظ بها واقول لصاحب المحل أني اضعتها
    Ben polisim ve sana hareket etmemeni söylüyorum, Pamuk Prenses. Hareket et, ölürsün. Open Subtitles انا الشرطة واقول لا تتحرك لو تحركت فستموت
    oralarda bir yerlerde ufak bir alternatif var, ve kendimi eleştirerek kötü olmadığını söylüyorum. "ancak görsel olmaktan çok daha fazla öğretici" TED هناك بديل قائم هنا على ما يبدو واقول " انه ليس سيئاً - انقد نفسي هنا ولكني يبدو تلقيني .. اكثر منه بصري
    Ben senin yeteneğinim, ve sana o kitabı almanı söylüyorum. Open Subtitles انا قدرتك الخاصه واقول لك احضر الكتاب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد