Ben de senin kadar çirkin olsaydım Başçavuş... prezervatif reklamına fotomodellik yapardım. | Open Subtitles | لو كنت بنصف ما انت عليه من دمامه لكنت فتى اعلانات لمبيد واقى |
- Umarım Peter korunmuştur. - O boyda prezervatif yok. | Open Subtitles | اتمنى ان يكون بيتر استخدم نفس الفكره انهم لا يبيعوا واقى بهذا الحجم الكبير |
Pekala, birincisi, bu iş iki kişinin de sorumluluğunda. Erkek de prezervatif takmamıştı. | Open Subtitles | أولاً و قبل كل شئ هذا يشمل كلانا ، فقد كنت أنت الآخر بدون واقى |
Bazıları inek Tony Soprano olduğumu düşünüyor, ve buna tepki olarak kurşun geçirmez bir cep koruyucu ısmarladım. | TED | بعض الناس يعتقدون أنني تونى سُبرانو الغريب الأطوار وكرد فعل، قُمت بطلب واقى من الرصاص، |
Cilt koruyucu bir kabı var. Eskiden kitapların böyle kabı olurdu. | Open Subtitles | لديه واقى من التراب لقد أعتدنا هذا على الكتب كى نحمى الغلاف.. |
Bir kondom alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكننى ان أحضر معى واقى ذكرى؟ |
Çocuk prezervatif almak için çıkıyor ve kız az önce ağda yaptırdı. | Open Subtitles | الفتى اشترى واقى والفتاة أزالت الشعر للتو |
- prezervatif kullansak sıkıntı olmaz değil mi? | Open Subtitles | سنكون على ما يرام اذا استخدمنا واقى اليس كذلك ؟ |
İşte size 50 $ ve bir de prezervatif. | Open Subtitles | هاك الخمسين دولاراً و واقى ذكرى |
- Dev bir prezervatif gibi hissediyorum. - Hadi şunu halledelim. | Open Subtitles | أشعر أننى ارتدى واقى جنسي عملاق - لنفعلها - |
prezervatif kullanın. Kardeş istemiyorum. | Open Subtitles | إستخدمى واقى أنا لا أريد إخوة أخرين |
Cebimde az para... ve çok prezervatif taşırım. | Open Subtitles | أحتفظ بأموال اقل و واقى أكثر فى جيبى |
Hareket eden her şeyi becermeye bak. prezervatif kullan o kadar. Benim geri dönmem gerek. | Open Subtitles | ,ارتدى واقى ذكرى فقط و ستكون بخير |
İçinde Alan'ın DNA'sı olan bir prezervatif bulduk. | Open Subtitles | لقد استعدنا واقى ذكرى مستخدم " يحتوى على الحمض النووى لـ" آلان |
Bir daha ki sefer prezervatif kullanırım. | Open Subtitles | المره القادمه سوف أستخدم واقى |
Ve şu adam ayağına koruyucu takmadan ne yapıyor öyle? | Open Subtitles | و ماذا يفعل هذا الرجل هناك بدون واقى مناسب لقدميه ؟ |
Bu tüp, yırtığı saran bir balon gibi, daha derin etkileşimlere sahip bir koruyucu kalkan gibi davranır. | Open Subtitles | الأنبوب يمكن أن يتصرف كفقاعة التى تحيط بالتمزق, درع واقى بتأثير عميق. |
Kurşunlara ve örümceklere karşı gizli bir koruyucu kalkanım var. | Open Subtitles | انا ايضا لدى درع واقى من الرصاص |
Vücudunuzda dayanıklı bir malzemeden yapılmış koruyucu bir deri varmış gibi düşünün. | Open Subtitles | انها... انها تخلق درع واقى لجميع انحاء الجسم.. |
Bu Bay Rodriguez'in taşlarla dolu bir kondom yutmasını açıklıyor. | Open Subtitles | ان رودريغز ابتلع واقى ذكرى ملئ بالماس |
- kondom kullanmıştık. - Biliyorum. - Ama biliyorsun.. | Open Subtitles | لقد أستخدمنا واقى ذكرى |
kondom lazım. | Open Subtitles | أحتاج إلى واقى ذكرى |