daha da kötüsü: bu tartışmalar beklenmeyen büyük sorunlara da neden oldu. | TED | والأسوء من ذلك، أنها أنتجت عواقب وخيمة كبيرة. |
Daha da kötüsü doğru değildir. | Open Subtitles | والأسوء من ذلك أنه غير صحيح بأمر من الله |
Daha da kötüsü, beni bekleyen bir kader vardı. | Open Subtitles | والأغرب، والأسوء كانت هناك مصيبة بإنتظاري. |
en kötüsü ise "Bebek beklerken sizi neler bekler" Hiç okudunuz mu? | Open Subtitles | والأسوء هو ماذا تتوقع عندما يتوقع منك ؟ هل قرأت ذلك ؟ |
Yıkıcılar ve rakamlar yükseliyor, maliyetler gülünç ve en kötüsü tedavi yok. Umut nerede? | TED | إنها مُدمرة، والأرقام في تزايد، والنفقات تافهة، والأسوء من ذلك كله، هو أنه لا يوجد لدينا علاج، فأين الامل؟ |
Daha da kötüsü, sabit diskim de bir tür virüs sayesinde mahvoldu. | Open Subtitles | والأسوء من ذلك, لقد تحطم قرصي الصلب بنوع من الفايروس |
Çocuğunu, erkek arkadaşını, itibarını yitirdin daha da kötüsü, atkuyruğunu da. | Open Subtitles | لقد خسرتي طفلتك و عشيقك و ممثلك والأسوء خسرتي بريقك وتعلمين من ألوم ؟ |
Daha da kötüsü, çözülemedi. Will'e olanlar gibi. | Open Subtitles | والأسوء أنه لا يمكن حله مثل ويل |
Ona meydan okudum. Daha da kötüsü ona herkesin içinde meydan okudum. | Open Subtitles | هاجمته ، والأسوء أني هاجمته أمام الملأ |
Daha da kötüsü onu öldürmek isteyenin ben olduğumdan şüpheleniyor. | Open Subtitles | والأسوء , أنه ربما يشك أني من أراد قتله |
Ve daha da kötüsü dönüştüğün şeyden korktuğunu. | Open Subtitles | والأسوء من ذلك كله الخوف مما ستغدوه |
Bu oldukça önemli; çünkü bu tarz kapitalizm, yozlaşmayı teşvik ettiğine ve daha da kötüsü gelir adaletsizliğini, yani azınlığın çoğunluğun üzerinden çıkar sağlamasını, arttırdığına dair gittikçe artan eleştirilere göğüs gerebildi. | TED | هذا مهمّ جدّا لأن هذا النوع من الرأسمالية دائما ما كان محلّ إنتقاد ومتبنّيًا للفساد والأسوء مازال، حيث ساهم في ارتفاع عدم المساواة في الدخل -- الفكرة هنا، أن الأقلية هي من تستفيد على حساب الأكثرية. |
Ve daha da kötüsü ruh sopamı kaybettiniz. | Open Subtitles | والأسوء فقدان عصا الروح |
Daha da kötüsü barları yok. | Open Subtitles | والأسوء ....... لا يوجد حانة هنا, لذا |
Ama en kötüsü şu ayağımı kesen prangalar. | Open Subtitles | والأسوء أنك تحمل سلاسل من القولاذ فى أرجلك |
Seni öpeceğim, sarılacağım ve en kötüsü de bir arkadaşa bile yalan söylenebileceğini hatırlayacağım. | Open Subtitles | التقبيل ، لف الذراع .. والأسوء في ذلك عندما أتذكر الكذب على صديق ونحن نتناول الغداء |
Ve en kötüsü, bunun nedenini hiç öğrenememekten korkuyorsun. | Open Subtitles | والأسوء من ذلك، أنك خائف ولن تعلم السبب قطّ |
Ve en kötüsü, bunun nedenini hiç öğrenememekten korkuyorsun. | Open Subtitles | والأسوء من ذلك، أنك خائف ولن تعلم السبب قطّ |