Daha da kötüsü herkesin çözümün çok basit olduğunu söylemesi. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك أن كل شخص يخبرك أن الحل بسيط |
Daha da kötüsü, cehennem sıcağındaki beyhude çabalarının ...faturası ağır oluyor. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك , أن محاولاته العقيمة تحت الشمس المتوهجة سببت له خسائر فادحة |
Daha da kötüsü, kalbini kırmış. - Bu, kontrol edemeyeceğin bir öfke. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك حطم قلبه هذا النوع من الغضب لا يمكن التحكم فيه |
Mekandan bağımsız olarak bu şüpheli deneyimli, organize Ve en kötüsü de sabırlı. | Open Subtitles | بغض النظر عن الموقع ، هذا المشتبه به يملك خبرة . هو منظم ، والأسوأ من ذلك كله أنه ، طويل الأناة |
Bu konuşmada, sanki bu kişiler Ukrayna'da kral belirleyici oynuyorlardı, ve daha kötüsü krizin çözülmesinde Avrupa Birliğinin yavaş davranması ve liderlik eksikliği nedeniyle AB'ye lanet okuyorlardı. | TED | يبدو وكأنهما يلعبان لعبة صانع الملوك على أوكرانيا، والأسوأ من ذلك أنهم شتموا الإتحاد الأوروبي لقلة السرعة وكفاءة القيادة في حل الأزمة. |
Daha da kötüsü, kadınlar tuvaleti sırasına girmişiz. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك أن هذا الطابور لحمام السيدات |
Daha da kötüsü, yalnız çalışmıyor olabilir. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك كله، قد لا يكون يعمل بمُفرده. |
İşin Daha da kötüsü kendini aklamak için şansını kullanıyorsun, tanrıcılık oynuyorsun. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك هو إستغلالك للحظ في تبرير لعبك دور الرب |
İşin Daha da kötüsü kendini aklamak için şansını kullanıyorsun, tanrıcılık oynuyorsun. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك هو إستغلالك للحظ في تبرير لعبك دور الرب |
Daha da kötüsü kayıtlardaki hiçbir gezegenle uyuşmuyor. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك انها لا تطابق أي نظام جزئي من المجره |
Daha da kötüsü, teori yanlıştı. | TED | والأسوأ من ذلك أن النظرية كانت خاطئة. |
Daha da kötüsü, plastik oldukça sert ve dayanıklı ve araştırmacılar tamamen yok olması için 500 ile 5 bin yıl gerektiğini tahmin ediyorlar. | TED | والأسوأ من ذلك أن البلاستيك قوي ومتين بشكلٍ لا يعقل ولقد قدَّر الباحثون أنّه من الممكن أن يستغرق ما بين 500 إلى 5000 عامًا ليتحلّل بالكامل. |
Daha da kötüsü bu madde'nin yolu doğal ortamlarımıza düştüğünde -- bir göl'e yakın yol kenarında. | TED | والأسوأ من ذلك هو عندما تجد طريقها إلى بيئتنا الطبيعية -- على جانب الطريق أو بجانب النهر. |
Daha da kötüsü, canımı acıttı. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك يمكنه أن يؤذيني |
Daha da kötüsü, Kuduriks'le birlikte! | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك أنها هربت مع جوديريكس |
Daha da kötüsü, onun da seni tanımadığını. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك هو لا يعرفك |
Daha da kötüsü de bombayı yerleştiren Güven casusunun Goa'uldların emri altında bunu yapmış olması. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك أنّ العميل الذي زرع القنبلة تصرّف على الأرجح بأوامر من الـ((غواوولد)) -ماذا؟ |
Daha da kötüsü bir rütbeli olmak. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك كبار الضباط. |
Ve en kötüsü de son yarış raporunda 15 yazım hatası buldum. | Open Subtitles | في عقد من الزمان. والأسوأ من ذلك كله، في أحدث تقرير السباق الخاص بك، |
Ve en kötüsü, rahatsız edici bir öksürüğü var. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك أنه يعاني من سعال مزعج. |
Ve onun, bu arabayı tutmandaki sebep olduğunu söylemedin... ve daha kötüsü... bu pisliği kullanmaya çalışanda benim. | Open Subtitles | لم تخبرنى أنها سبب ارادتك للاحتفاظ بهذه السيارة... والأسوأ من ذلك... أننى أنا مَن يجب عليها قيادة قطعة الخردة هذه |