Bu, annelik görevlerinin en uzun ve en zahmetli olanıdır. | Open Subtitles | هذه هي المرحلة الأطول والأصعب من واجباتها الأموميّة. |
Yani, dünyadaki, en iyi ve en görkemli yerlerdedir ayrıca en pahalı ve en zor olandır. | Open Subtitles | أقصد، أحسن وأروع النساء فى العالم هن أيضا الأغلى والأصعب |
Bu yavrular ilk ve en zor yıllarında hayatta kalmayı başardı. | Open Subtitles | نجا هؤلاء الأشبال من عامهم الأول والأصعب |
Ama sakin ve sessiz kalırsan kontrol sende kalır ve üçüncü adımda ve bu en zor olan adımdır. | Open Subtitles | لكن بالهدوء والسكينة، لديك السيطرة، في الخطوة الثالثة والأصعب فيهم جميعاً |
Daha zor olan da içkinin senin olduğuna inanmak. | Open Subtitles | والأصعب من هذا أن أصدق أن هذا شرابك |
İlki en kötüsü ve atlatması en zor olandı. | Open Subtitles | كان تخطي الجريمة الأولي هو الأسوأ والأصعب |
Sevişmekten zor olan tek şey ise uyanmaktır. | Open Subtitles | والأصعب من التعويض هو الأستيقاظ |
Sahip olunacak en büyük yetenek aynı zamanda birlikte yaşaması en zor olan da bu. | Open Subtitles | إنها أعظم هبة. والأصعب في التعايش معها. |