Flörtini. Votka, ananas ve şampanya. | Open Subtitles | فليرتيني, مزيج من الفودكا والأناناس والشامبانيا |
Rom, tekila, brandy, likör, portakal, böğürtlen, ananas, ve özel gizli madde olarak da nar suyu. | Open Subtitles | مكون من الرم والتكيلا والبراندي, وتريبل سيك والبرتقال والتوت, والأناناس, والعنصر السري هو عصير الرمان. |
Portakal suyu var, ananas suyu var kurabiyeler, kruvasanlar... | Open Subtitles | ، لدينا عصير البرتقـال والأناناس والمعجـنات والكرواسـون |
Aynı pizzaya hamsi ve ananas bir arada konmaz! | Open Subtitles | لا يُمكنك وضع أنشوفة السمك والأناناس على البيتزا نفسها. |
ananaslı ve pepperoniliyle geldim. | Open Subtitles | أتيكِ حاملًا للنقانق المُتبّلة والأناناس. |
80'lerin damar metal şarkılarını ve pizzasında ananas sevdiğini bilmemizi saymazsak tabii. | Open Subtitles | بإستثناء أنه رغم علمنا بحبها لموسيقي الثمانينات والأناناس علي البيتزا |
Üzerinde jambon ve ananas olan başka bir tane istiyoruz. | Open Subtitles | نريد واحدة أخرى فيها لحم الخنزير والأناناس. |
Üzerinde jambon ve ananas olan yeni bir tane daha istedik. | Open Subtitles | نريد واحدة جديدة بلحم الخنزير والأناناس. |
Karalahana sipariş etmek isteyeceğini biliyorum ama ananas ve pepperoniye hasret olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | بحقّك، أدري أنك تحبّين أن تطلبي الكرنب، لكني أدري أنك تشتهين النقانق والأناناس. |
Koyu krema, ananas, kızarmış hindi. Aman tanrım! | Open Subtitles | والكستر والأناناس والديك المحمص |
İçinde ne var? Meyve suları. Biraz kiraz, ananas. | Open Subtitles | عصيرات منوعة، بعضاً من الكرز والأناناس |
Onun yerine süzme peynir ve ananas yememe izin veriyor. | Open Subtitles | وقال لي : تحول إلى" "الجبن والأناناس بدلاً منه |
Hangi iksirin karışımında kirazlı turta, krema, ananas... | Open Subtitles | أية جرعة ممزوجة بالكرز, والمحلبية والأناناس... |
Şeftali, dut, kiraz ravent, ananas. | Open Subtitles | الخوخ، التوت، الكرز راوند، والأناناس |
Lahana salatasında ananas var! | Open Subtitles | والسلطة والأناناس كذلك |
Orkinos biftek, ananas ve mango. | Open Subtitles | شريحة لحم التونة والأناناس والمانجو . |
Çam fıstıklı ve ananaslı. | Open Subtitles | إنها بالصنوبر والجوز والأناناس |
- Muzlu, ananaslı, çikolatalı ve elmalı. | Open Subtitles | -الموز والأناناس والتفاح والشيكولاتة |