Gasp, ölümcül silahla saldırı, silahlı soygun. | Open Subtitles | الإبتزاز ، والإعتداء مع سلاح فتاك والسطو المسلح |
Cinayet, çok sayıda saldırı ve polise mukavemetle suçlanıyorsun. | Open Subtitles | أنتَ متهم بجريمة قتل بالإضافة إلى التهجم والإعتداء على رجال الأمن |
Onun hırsızlık, kapkaç ve saldırı üzerine sabıkaları var. | Open Subtitles | لديه سوابق في السرقة, وخطف المحفظات,والإعتداء. |
Uyuşturucu trafiğiyle, saldırı, cinayet, suikast ve haraçla karşı karşıyasınız. | Open Subtitles | لديك العديد من التُهم الموجهة ضدك ومنها الإتجار فى المخدرات، والإعتداء |
Dosyası kabarık, ağır derecede tecavüz ölümcül silahla adam yaralama. | Open Subtitles | سجل إجرامي طويل بما في ذلك الإغتصاب العنيف والإعتداء بسلاح قاتل |
Birkaç kez itaatsizlik ve saldırıdan uygunsuzluktan terhis edilmiş. | Open Subtitles | وتلقى تسريحا لسوء السلوك بسبب عدة تهم للعصيان والإعتداء. |
Geçmişinde uyuşturucu ve silahla saldırı var. | Open Subtitles | لديه سوابق بالمخدرات والإعتداء بمسدس |
Silah taşıma, saldırı ve soygundan suçlanıyor. | Open Subtitles | تهم بالأسلحة والإعتداء والسرقة. |
Ya polis memuruna saldırı? | Open Subtitles | والإعتداء علي الضابط ؟ |
Haneye tecavüz, şantaj ve saldırı. | Open Subtitles | لدينا تهم بالإبتزاز والإعتداء |
Otis Williams dediğin... Hırsızlık, ağır saldırı cinayete teşebbüs. | Open Subtitles | أوتيس ويليامز)، لديه تهمة بالسرقة، والإعتداء الجسيم، |
Hırsızlık, saldırı, dolandırıcılık aklına ne geliyorsa, Tyler Faris yapmış. | Open Subtitles | السرقة والإعتداء والغش... سمّ ما شئت، فلقد فعله (تايلر فارس). |
Arada çok büyük fark var Annie insanların yatak odalarında yapmayı istedikleri şeyler ve senin maruz kaldığın şiddetli cinsel saldırı arasında. | Open Subtitles | هناك فرق شاسع (آني) بين ما يرغب الراشدين بفعله بالتراضي في غرف النوم والإعتداء الجنسي الذي تعرضتِ له |
Ve bir adama saldırı. | Open Subtitles | والإعتداء على رجل |
-ve kendi ayakkabıları yerine kullanıyor.Buna rağmen saldırı doğal ve planlanmamış mıydı? -Eğer doğru söylüyorsan ve çok ileri gidersek... | Open Subtitles | - والإعتداء لم يكن مدبراً؟ |
Hayır, bence Maneri Ailesi'nden olduğunuz ve haraç almak, sahtecilik ve saldırı suçlarından dolayı hüküm giydiğiniz için çete üyesisiniz. | Open Subtitles | كلاّ، أعتقد أنّك في المافيا لأنّك عضو معروف من عائلة (مانيري) الإجراميّة، كما أنّ لديك إدانات في الإبتزاز، والإحتيال، والإعتداء... |
Morillo, bu yılın başlarında Central City Müzesi'ni soyarken Flash tarafından yakalanmasının ardından, hırsızlık ve saldırı suçlarından suçlu bulundu. | Open Subtitles | "تم إدانة (موريلو) بالسرقة والإعتداء العنيف بعدما قبض عليه (البــرق)" "وهو يسرق متحف مدينة "سينترال" بوقت سابق بهذا العام" |
Morillo, bu yılın başlarında Central City Müzesi'ni soyarken Kid Flash tarafından yakalanmasının ardından, hırsızlık ve saldırı suçlarından suçlu bulundu. | Open Subtitles | "وثبتت إدانة (موريلو) بجريمة السرقة" "والإعتداء العنيف بعدما قبض عليه (الفتى البــرق)" "وهو يسرق متحف مدينة "سينترال" في وقت سابق من هذا العام" |
2003 tarihli Cinsel Suçlar Yasası'na göre sizi 13 yaş altı bir çocuğa tecavüz şüphesinden 13 yaş altı bir çocuğa kasıtlı olarak ciddi düzeyde etki eden fiziksel zarar vermekten tutukluyorum. | Open Subtitles | أنتَ مُعتقل، وفقاً لقانون الاعتداء الجنسي لسنة 2003 للاشتباه في اغتصاب طفلة تحت سن الـ13 والإعتداء الجسدي على طفلة تحت سن الـ13 وإلحاق أضرار جسدية شديدة بشكل متعمد |
Sahtekârlıktan, esrardan ve saldırıdan dolayı dört hazırlık okulundan kovuldu. Bekle biraz. | Open Subtitles | طُرد من أربع مدارس إعدادية للغش، المخدرات والإعتداء. |