ويكيبيديا

    "والإعتراف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    • itiraf
        
    ve insanlara baktıkça, ki genelde tek yaptığım bu, bazı insanların gerçekten dikkat çekmek ve itibar görmek istediklerini fark ettim. TED بدات أنظر إلى الناس وهذا تقريباً كل ما أقوم به، لاحظتُ أن بعض الناس يحتاجون حقا للإنتباه والإعتراف بوجودهم
    Hâlâ aptalca hatalar yapıyorum, ama artık özür dileme ve birinin haklı olduğunu kabul etme konusunda konusunda çok iyiyim. TED ما زلتُ أرتكب أخطاء غبية، ولكنني جيد بطريقة رائعة في الإعتذار الآن، والإعتراف فيما إذا كان الشخص محقًا حول شيء معين.
    ve hakikat ötesi bir dünyada yaşadığımızı kabul etmemiz gerçekleri kontrol etmenin üzerinde çok daha fazla durulmasına yol açtı. TED والإعتراف بأننا الآن نعيش في عالم ماوراء الحقيقة أدى الى حاجتنا الى التركيز في التدقيق على الحقائق
    Ama bu suçlu insanın Tanrının önünde öne çıkmasını ve itiraf etmesini ve kendini bu gazaptan kurtarmasını telkin ediyorum! Open Subtitles ،لكن أحث ذلك الشخص ، تحت ناظر الرب على التقدم والإعتراف وأنقذ نفسك من جحيم فعلتك
    Benim gibi sonradan pişman olmak istemiyorsan, Ga Eul cesaretini toplayıp itiraf etmelisin. Open Subtitles اذا لم تريدي ان تندمين لاحقا, كما فعلت , اذا قايوول, عليك ببناء شجاعتكـِ والإعتراف بمشاعرك
    O kadar çok günahkardın ki birilerine itiraf etmeliydin bahsedip rahatlayacaktın doğru değil mi? Open Subtitles مشاعر الذنب العميق الذي دفعكِ للذهاب والإعتراف كي ترفعي العبء عن صدركِ، أليس هذا صحيحاً؟
    Bir başkasının cinsel dürtüleri oldu. Bazıları farkındalık ve idrak belirtileri gösteriyor. Open Subtitles وهناك إيضاً من ظهرت عليهم علامات الإدراك والإعتراف
    Mesela tehlikeli atıklar için ve temizlik için kullanışlı olabileceklerini itiraf edelim. Open Subtitles والإعتراف بأنهم مفيدون للأعمال الخطرة والتنظيف على سبيل المثال
    ve gözlerimizin içine bakıp yaptıklarını itiraf etmesi gerek. Open Subtitles ونحتاج إلى جعله ينظر إلينا في أعيننا والإعتراف بما قد ارتكبه
    Tabii ki bu sistemde devlet vergi topluyor ve devletin rolünün, sadece düzenleme değil; aynı zamanda kamusal malların belirleyicisi olmak olduğunu bilerek gelirlerinin bir kısmını sosyal programları finanse etmek için kullanıyor. TED بالطبع، في هذا النظام، تدفع الحكومات الضرائب، وتستخدم جزءا من إيراداتها لتمويل البرامج الإجنماعية، والإعتراف بأن دور الدولة لا يقتصر فقط على التنظيم وإنما الحُكم في توزيع الفوائد الإجتماعية.
    Derin konular hakkında konuştuğumuz bir ilişkimiz olmadı, ama birçok kardeş ve herhangi bir türde ilişkisi olan insanlar gibi doğrularımızı söylemekte, yaralarımızı açığa vurmakta, yanlışlarımızı itiraf etmekte teredütteydik. TED لم يكن لدينا ذلك النوع من العلاقة حيث كنا نتحدث عن أمور عميقة، لكن، على غرار العديد من الشقيقات والناس في جميع أنواع العلاقات، كنا مترددات في قول حقائقنا، والكشف عن جروحاتنا، والإعتراف بأخطائنا.
    Bayanlar ve baylar. Open Subtitles سيداتي سادتي، تعرفون أنه ببعض الحب والإعتراف...
    Bu gece, sizlerden, bakışlarınızı kendinize döndürmenizi ve içinizdeki gerçeği itiraf etmenizi istiyorum. Open Subtitles إذا، الليلة أطلب منكم النظر في أعماقكم ...والإعتراف بالحقيقة لأنفسكم
    Bıçak ve kaydettiğimiz itiraf sayesinde... Open Subtitles مع هذا، والإعتراف الذي لدينا ...على الشريط
    Gösterinin kamera arkası. Kızları birbirleriyle konuşurken yakalamayı, birbirlerine. ... umutlarını, korkularını itiraf etmelerini severiz. Open Subtitles خلف كواليس العرض، نحبّ تصويرهن يتحدّثن لبعضهنّ البعض، والإعتراف بآمالهن ومخاوفهنّ
    Diğerleriyle yeniden itiraf etmeyle ilgili konuştu. Open Subtitles وأنه سيبداً بالحديث مع الآخرين والإعتراف لهم مجدداً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد