Başka bir sorun: sağlıksız besin düzeni ve işsizlik. | TED | مشكلة أخرى: نظم الأغذية غير الصحية والبطالة. |
Babam, sınır dışı edilme ve işsizlik riski taşıyan konularda kitap yazmamdan mutlu olmadığını söylemişti. | TED | أخبرني والدي أنه غير سعيد مني لكتابتي كتابًا يعرضني لخطر الترحيل والبطالة. |
Bir sorun:atık işleme ve işsizlik. | TED | مشكلة واحدة: معالجة النفايات والبطالة. |
Kıtadaki genç nüfusun işsizlik oranı %15 civarlarında ve istihdam yetersizliği ciddi bir problem. | TED | بطالة الشباب في القارة بحوالي 15 بالمئة والبطالة المقنّعة هي مشكلة خطيرة |
Her şey harika, işsizlik oranı düşük. | TED | كل شيء جيد، والبطالة منخفضة. |