Ne zamandır her şey yolundaymış gibi davranmak yüce kaiden oldu? | Open Subtitles | منذُ متي والتظاهر بأن كل شيء بخير أصبح فجأةً شيء عادي؟ |
Yoldayken arabanızın bozulmasının en kötü yanı... ..bir erkek olduğunuz için, arabadan inip ne yaptığınızı biliyor gibi davranmak zorunda olmanızdır. | Open Subtitles | أسوأ ما في تعطّل سيارة الرجل في الطريق، هو أن عليك الخروج، والتظاهر بأنك تعي ما تفعل. |
Evet. ve benimki, duygusal bağları koparmak ve de hiç olmamış gibi davranmak. | Open Subtitles | نعم وأسلوبي هو فتح مظلة النجاة والتظاهر بأن هذا لم يحدث |
Ama işler zorlaştıkça sorunlarla başa çıkma yeteneğin gülümseyip her şey yolundaymış gibi davranmaktan 100 kat daha güçlüdür. | Open Subtitles | لكن قدرتك على تخطي الأمر عندما يزداد صعوبةً، هي أقوى بكثير من الابتسام والتظاهر بأن الأمور على ما يُرام. |
Seviyormuş gibi davranmaktan bıktım usandım artık! | Open Subtitles | وقد سئمتُ من المحاولة والتظاهر بأنني أحبك |
Bir de ortalıkta dolanarak fırdöndü taklidi yapmaktan başka bir şey yapamayan oğlum var. | Open Subtitles | وطفل واحد الذي لا تستطيع أن تفعل أي شيء من هناك إلا تدور حول والتظاهر هو من سكوبي دو. |
Önemsemiyormuş gibi davranmak başka, ama elinde olunca işler değişir. | Open Subtitles | والتظاهر بعدم الأكتراث حول هذا ,هو شئ ولكن كونه فى يدك هو شئ آخر |
Sanırım yapılacak en iyi şey gülümseyip, bilmiyormuş gibi davranmak. | Open Subtitles | أعتقد أنه أفضل شئ أفعله الإبتسامة والتظاهر بأنكِ لا تعرفين شئ |
Lezbiyenlere yapışıp, sanat heveslisi olmak ve ilginçmiş gibi davranmak dışında? | Open Subtitles | خلاف البقاء مع الفنون السحاقية والتظاهر بجمالها ؟ |
Biliyor musun, seni eve götürüp, böyle bir şey hiç yaşanmamış gibi davranmak çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الأسهل جدًا أخذك إلى المنزل والتظاهر بأن الأمر برمته لم يحدث |
Kim olduğunu saklamak başka şey, yokmuşsun gibi davranmak başka. | Open Subtitles | إخفاء حقيقة من أنت، أمر والتظاهر بأنك غير موجود، أمر آخر |
O üstü açık arabayla dolaşıp yetişkin boyunda penisin varmış gibi davranmak harika olmalı. | Open Subtitles | لابد وأنك تشعر بالسعادة أثناء .. قيادتك للسيارة المكشوفة . والتظاهر بأن لديك قضيب رجل بالغ |
Kıyafetine iltifat etmek, kariyeriyle ilgiliymiş gibi davranmak, | Open Subtitles | الثناء على أختيارها فى الملابس والتظاهر بأننا مهتمين بحديثها عن حياتها |
Bazen Lincoln Anıtına gitmek, onun kandiline tırmanmak ve bir bebek gibi davranmak istiyorum. | Open Subtitles | أحيانا أود أن أذهب إلى نصب لنكولن التذكاري والصعود على حضنه والتظاهر وأنا طفل. |
Onlardan 10 adım uzakta oturup, yoklarmış gibi davranmak, onlarla çıkmaktan daha mı az garip? | Open Subtitles | الجلوس علي بعد 10 اقدام منهم والتظاهر انهم غير موجودين هذا اقل غرابة من الخروج معهم ؟ |
Mutlu görünmekten ve heyecanlanmış gibi davranmaktan yoruldum. | Open Subtitles | سئمت من تعديل وجهي والتظاهر أني مبسوطة |
Hayır, artık giyinip kuşanıp olmadığım biri gibi davranmaktan bıktım. | Open Subtitles | - كلا، سئمت) - التأنق والتظاهر بأني شخص آخر |
Gördüğüm şeyler konusunda yalan söylemekten, saklanıp delirmiş taklidi yapmaktan bıktım artık. | Open Subtitles | آبي لقد تعبت من الكذب بشأن مارأيته ياأمي لقد تعبت من أخفاء الحقيقة والتظاهر بأني مجنونة |
Tüm yapmam gereken... tüm kilitlerin seri numaralarını almak... ve fabrikayı arayıp kapıcı taklidi yapmaktı. | Open Subtitles | كل ماكان علي فعله هو الحصول على كل الأرقام التسلسلية للأقفال الاتصال بالشركة المصنعة، والتظاهر بأني البواب، |