Yazma ve konuşma, yeryüzünde bilgi aktarımının en yavaş metotlarıdır. | Open Subtitles | الكتابة والتعبير هي الأبطأ طرق لنقل المعلومات على هذا الكوكب. |
Katılım ve kendini ifade etme fırsatları, her zaman belirli bir düzende ve her zaman belli bir düzenlemeye tabidir. | TED | تخضع فرص المشاركة والتعبير عن الذات لترتيب معين تلتزم به كما تخضع دائمًا لقواعد محددة. |
Kültür yok oldukça hayal gücü ve kendini ifade etme de yok olur. | TED | مع اختفاء الثقافة، والذي تبعه اختفاء الخيال والتعبير عن النفس. |
Gerçek şu ki, insanların yapabileceği bir sürü şey var; hakkında konuşmaya başlamak, ne hissettiklerini açıklamak ve bunun üzerine konuşmak, rahatsız edici hissettirdiğinde dahi. | TED | ولكن الحقيقية أن الناس يستطيعون القيام بالكثير، بدءاً بالكلام عن هذا الموضوع، والتعبير عن مشاعرهم بهذا الشأن بالتحدث عنه، حتى لو لم يكن الأمر مريحاً. |
Onlara kendilerini ifade etme özgürlüğü tanımazsak, yardım etmiş olmayız. | Open Subtitles | أننا لن نساعدهم إن حرمناهم من الحرية والتعبير عن أنفسهم |
Düşünme şeklimizde de bir devrim oluyor, paylaşım şeklimizde ve hikayelerimizi anlatım şeklimizde bizim evrimimiz. | TED | إنها ثورة منهجية التفكير التي نتبعها في التقاسم والتعبير عن حكاياتنا إنها تطورنا |
Bu görgüsüzlükten çok rahatsız oldum ve rahatsızlığımı gerekli mercilere ileteceğim. | Open Subtitles | أنا مستاء جداً منك لخروجك عن آداب السلوك والتعبير بما لايجعل مكاناً للشك بإن استيائى سيأخذ مسلك معين |
ANDRE İLE AKŞAM YEMEĞİ "İfade edilemeyeni ifade etmek ve isimlendirilemeyeni isimlendirmek için bir yol." | Open Subtitles | متعطّش لتسمية المستحيل تسميته والتعبير عن اللا يمكن التعبير عنه |
Tolstoy Kolonisi savaşın bu beter zamanında barışın ve özgür ifadenin kalesiydi. | Open Subtitles | كانت مستعمرة تولستوى معقل السلام والتعبير الحر" "في هذا الوقت الشديد للحرب |
Konuşma ve mimikler için elimden ancak bu kadarı geliyor. | Open Subtitles | هذا هو أفضل ما يمكن القيام به عن الكلام والتعبير في الوجه. |
Televizyondaki iletişim ve hislerini dışarı vurma konusunda yapılan tüm programlar birer yalan. | Open Subtitles | كل ذلك الكلام الفارغ الذي تسمعه على التلفاز المتعلّق بالتواصل والتعبير عن المشاعر ماهو إلا كذبة. |
Bu şeyden hissi algılamam ve yorumlamam gerekiyor açık ve net olarak söylemeliyim ki bunu senin yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد الإحساس والتعبير يخرج من هذا الشئ وأحتاج إلى تهدئتها وأحتاج منك عمل ذلك |
Önümüzü görebiliyor ve sesli harfleri düzgün söyleyebiliyorken... | Open Subtitles | بينما لا نزال نستطيع النظر بشكل سليم والتعبير بصوره صحيحه |
Basın ve ifade özgürlüğüne falan inancımızı vurgularız. | Open Subtitles | نقول اننا ندعم حرية الرأي والتعبير وهذا الكلام |
Bir tarafta doğru olduğunu düşündüğü şey için savaşan ve bunun doğru olmasını dileyen milislerden oluşan bir ordu. | Open Subtitles | ،فمن ناحية، يقف جيش حرّ مدنيّ ليدافعوا عن حقّهم في التفكير والتعبير كما تمنّوا |
Abartmaya ve saldırgan tutumlara yatkınlığın var. | Open Subtitles | إنك ميال إلى المبالغة والتعبير الوحشي عن النوايا |
Fakat devrim bizim manevi görevimiz ve elimizde kalan sadece gerçek özgürlük söylemimiz. | Open Subtitles | ولكن الثورة واجبنا الأخلاقي .والتعبير الحقيقي الوحيد للحرية تركناه |
Borçlu olduğum hizmet ve sadakât, gerçekleşirken öder kendisine. | Open Subtitles | تكفيني القدرة على خدمتك والتعبير عن ولائي لك |
(Gülüşmeler) ve böylece bazı şeyler aslında daha fazla ifade ve iletişime yöneliktir. | TED | (ضحك) وبعض هذه الأشياء هي في الواقع موجهة نحو المزيد من التواصل والتعبير. |