ويكيبيديا

    "والتمتع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tadını
        
    Yayılabilirsiniz, bacaklarınızı öndeki koltuğa koyabilrsiniz, mısırla filmin tadını çıkarabilirsiniz. TED يمكنكم الانتشار، ووضع ساقيكم فوق المقاعد، وأكل الفشار والتمتع.
    Oturup, özgürlüğün tadını çıkarabilirsiniz. Çoğu müvekkil öyle yapar. Open Subtitles يمكنك التمدد والتمتع بحريتك معظمالعملاءيفعلونهذا ..
    oturabilirsin, özgürlüğünün tadını çıkar. Çoğu müşteri bunun üstüne atlar. Open Subtitles يمكنك التمدد والتمتع بحريتك معظمالعملاءيفعلونهذا ..
    Bilirsiniz, sanırım boş günün keyfini sürmekten ve yalnızlık, huzur ve sessizliğin tadını çıkarmaktan hoşlanır. Open Subtitles أتعرفين، أعتقد أنّها أحبّت تمديد رجليها، والتمتع بالوحدة والسلام والهدوء.
    Eve gidip ailemle bu anın tadını çıkarmayı istedim çünkü hepsi beraberken ben buradaydım bilirsiniz bütün gün e-postalara cevap verip birkaç kere telefonda konuşmak ve bu benim için çok zordu. Open Subtitles فقط ليوم واحد. الذهاب المنزل والتمتع تلك اللحظة مع عائلتي لأنهم كانوا جميعا
    Her gangster, suç faaliyetlerini şehre çekmemeye söz verdiği sürece buraya kaydını yaptırabilir ve konukseverliğin tadını çıkarabilirdi. Open Subtitles أي مجرم يمكنه البقاء والتمتع بالضيافة وطالما وعدت العصابات بأن لا تجلب الانشطة الاجرامية لتلك المدينة
    Eğlenmek ve hayatın tadını çıkarmak bizi kötü doktorlar yapmaz. Open Subtitles المرح والتمتع بالحياة لا تجعلنا أطباء سيئون
    Sakinleşip manzaranın tadını çıkaralım. Open Subtitles دعونا الاسترخاء والتمتع الريف.
    Bizimle birlikte kalabilirsiniz, manzaranın ve çevrenin tadını çıkartabilirsiniz. Open Subtitles بإمكانك البقاء والتمتع بمشاهدة مدينتنا
    Kal ve tatlının tadını çıkar. Open Subtitles البقاء والتمتع الحلوى الخاصة بك.
    Ramon şimdi Küba'ya ailesinin yanına geri dönmüş gittiği her yerde konforun tadını çıkarıyor olabilirdi. Open Subtitles بإمكـان رامـون العودة الأن إلى كوبـا مع عـائلته... مع الكثير من السيارات, والتمتع... بالرفاهية إينمـا ذهب.
    Ramon şimdi Küba'ya ailesinin yanına geri dönmüş gittiği her yerde konforun tadını çıkarıyor olabilirdi. Open Subtitles بإمكـان رامـون العودة الأن إلى كوبـا مع عـائلته... مع الكثير من السيارات, والتمتع... بالرفاهية إينمـا ذهب.
    Ancak kalın kafalıysan ve tipin bir Mack kamyonu tarafından öpülmüşe benziyorsa arkana yaslanıp hayatın tadını tenis maçı izler gibi çıkartabilirsin. Open Subtitles لو كنت غبي لحد ما ووجهك يبدو كانه تم تقبيله من قبل شاحنة "ماك" يمكنك الاسترخاء، والتمتع بالحياة وكانها مباراة تنس
    Emekliliğinin tadını çıkar. Open Subtitles مهلا ، والتمتع التقاعد الخاص بك.
    Neden aşağıya inip manzaranın tadını çıkarmıyorsun? Open Subtitles لماذا لا تأتي نزولا والتمتع بالنظر؟
    Yalnız yemeğinin tadını çıkart. Open Subtitles حسنا، والتمتع عشاء الانفرادي الخاص بك.
    küçük anların tadını çıkarmak konusunda.. Open Subtitles والتمتع باللحظات الصغيرة في حياتنا
    Şimdi her köşeden fışkıran şiddetin tehdidi olmadan, işe gidip, çocuklarımızı okula bırakıp küçük zevklerin tadını çıkarabiliyoruz. Open Subtitles يمكننا الآن أن نذهب للعمل وتوصيل أطفالنا للمدارس والتمتع بمتع الحياة الصغيرة دون الشعور بتهديد العنف الذي يلوح من كل الزوايا
    gibi. (Kahkahalar) Ya da kendimiz olur ve gezintinin tadını çıkarırız. TED (ضحك) أو يمكننا فقط التفتح والتمتع بالرحلة.
    Bu senin için, tadını çıkar. Open Subtitles هذا هو عنك، والتمتع بذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد