İkincisi, yavaşlamak mümkün müdür? hatta arzu edilebilir mi? | TED | والثاني هو ، هل من الممكن، أو حتى من المرغوب فيه ، الإبطاء؟ |
ikincisi ise sadece bir girişimci bir masaya yerleşmiş ve kim bilir neler yapıyor. | TED | والثاني هو ببساطة مقاول اتخذ مكانا ومن يدري ما الذي يفعله على طاولة وسط السوق. |
İkincisi : Eğer ücretsiz yatak ağları verirsem insanlar bunu kullanırlar mı? | TED | والثاني هو: إذا منحت الناموسيات مجانا، هل سيستخدمها الناس؟ |
İkinci ise, hala oksitosin ile güvenilirlik arasında doğrudan olmayan bir ilişki vardı. | TED | والثاني هو أنني مازلت لا أملك سوى هذه العلاقة الغير مباشرة بين الأوكسيتوسين والثقة المتبادلة |
İkinci olarak sistematik bir şekilde erkenden devletin avukat vermesi | TED | والثاني هو التأكد من الحصول المبكر للإستشارة بصورة منهجية |
İkincisi ise Kolomb sonunda Hindistan'a gidecek parayı buluyor, | TED | والثاني هو اكتشاف كريستوفر كلومبس امريكا بدلا من الهند عندما اضاع الطريق |
Ikincisi ise bu pis isten elde edilen | Open Subtitles | وتهيأتها، والثاني هو حيث تجمع الأرباح النقدية |
İkincisi işbirlikçi yaşam şekilleri. | TED | والثاني هو نمط الحياة التعاوني. |
yapmaksızın eğilimi 2050 yılına taşıyacak olursak, enerji tüketimini artıran iki şey olduğunu görüyoruz. İlki nüfus artışı. İkincisi ise ekonomik gelişme. | TED | حسناً .. لننظر الى 2050 .. بدون تحليل معمق .. نحن نعي ان اي زيادة في استهلاك الطاقة لها سببين الاول هو النمو السكاني والثاني هو النمو الاقتصادي |
İkincisi, takımımızın çabaları. | TED | والثاني هو جهود فريق العمل لدينا. |
İkincisi ise, girişimcilerin şirketlerde standartlaşmış meslekler yaratmasını zorlaştıran işçi politikamızdır, ki Hindistan işçilerinin yuzde 93`ü organizeleşmemiş sektörde bulunmaktadir. | TED | والثاني هو أن سياسات العمالة لدينا وهو ما جعل الامر صعبا على أصحاب المشاريع لخلق فرص عمل في الشركات إن 93 في المائة من العمال الهنود ينتمون إلى قطاع غير منظم |
Burada iki durum var. Birincisi çabuk kâr etmen. İkincisi herkesi cezalandırman... | Open Subtitles | الأول كان الربح السريع ... والثاني هو معاقبة الجميع |
İkincisi ajanların sağlığını denetlemek. Hangi açıdan? | Open Subtitles | والثاني هو الاهتمام بصحة العملاء |
İkincisi, yakalanmayız. | Open Subtitles | والثاني, هو حيث لا يتم الأمساك بنا. |
İkincisi, virüsün doğasından kaynaklı. | TED | والثاني هو طبيعة الفيروس. |
İkincisi, "Badal" yani intikam. | Open Subtitles | والثاني هو بدال وهو الثأر |
İkinci olarak da sizi her evin elektron mikroskobuna ihtiyacı olduğuna sizi ikna etmek. | TED | والثاني هو أن أقنعكم بأن كل منزل يتوجب عليه أن يملك مجهرا الكترونيا للمسح |
İkinci kural, The 99'daki tüm kahramanlar, taşı ilk elde ettikleri zaman, onu kötüye kullanıyorlar; kendi çıkarları için kullanıyorlar. | TED | والثاني هو ان جميع الابطال الـ 99 عندما يحصلون على قوتهم في البداية يسيئون استخدامها ويستخدمونها لمصالحهم الشخصية |
İkinci görevim de; saldırıları yapanlara ne gerekiyorsa yapıp adaleti sağlamak. | Open Subtitles | والثاني هو لتحقيق العدالة السريعة لمن يتسبب في الهجمات ، بأي وسيلة ضرورية |
Ve ikinci zaafi ise... inglizlerden daha iyi inglizce konusmak! | Open Subtitles | والثاني هو... التحدث بالإنجليزية أفضل من الإنجليز نفسهم |
Gülüşmeler. İkinci ise uzay gemisinin ağırlığının yüzde 902dan fazlası yakıttır. | TED | (ضحك) والثاني هو أكثر من 90 في المئة من وزن المركبة هو الوقود. |